Hindistan


Binbir türlü dinin, kültürün ülkesi, milyonlarca insanın hikayesi Hindistan’a yolculuk, aslında çoğu insanın kendine yolculuğu. Hem aradığını bulma, hem de orada, onlarda kendinden bir şeyler bulma. Çoğu yerde yokluk ve buna sebep olan eşitsizlik karşısında insanın içinin burkulması ve her zaman yoksulluk karşısındaki vakara hayran kalma. Yani Hindistan’a yolculuk her yönüyle güllük gülistanlık değil, çoğu zaman bir öğrenme hali. Hindistan’a gitmeden önce bilmeniz gereken bir şey sokakların çoğunlukla çöplerle dolu ve pis olduğu, bu sebeple bazen yolda yürümek bile zor olabiliyor. Ve maalesef, bu sokaklarda yaşayan bir dolu evsiz insan var. Sokaklarda ayrıca kutsal kabul edildiği için dilediğince gezinen ineklere, birçok yerde maymunlara, bazı yerlerde keçilere ve domuzlara rastlayabilirsiniz. Hayvanların varlığı sokaklarda oldukça renkli görüntülere sahne olabiliyor. Bunların yanında, Hindistan’da hangi bölgede olursanız olun sokaklarda gezinirken çok sık karşılaşacağınız bir durum olacak. Hintler turistleri çok sevdikleri için çoğu zaman sizinle fotoğraf çektirmek isteyecekler. İlk başta garip gelebilir ama korkacak hiçbir durum yok. Bizim kendileriyle onlarca sevimli fotoğrafımız var. Tüm bu gördüklerim, anlattıklarım ve anlatamadıklarım dolayısıyla ben iyi ki Hindistan’ı gidip gördüm diyorum. Sizlere de bu eşsiz tecrübeyi, zıtlıklarıyla uyum içindeki büyülü Hindistan’ı görmeyi kesinlikle tavsiye ederim.

Uçuş: Gidiş – Dönüş (Qatar Airways), İstanbul, Sabiha Gökçen Havalimanı – Doha, Hamad International Airport – Delhi, Indira Gandhi International Airport

Vize: Hindistan’a vize başvurusunda bulunmak için öncelikle internet üzerinden (https://indianvisaonline.gov.in/visa/) başvuru yapmanız ve randevu tarihi almanız gerekiyor. İlgili bağlantıya girdiğinizde sol üst köşede bulunan “Regular Visa Application” butonuna tıklamalısınız. Açılan sayfalarda bilgilerinizi kaydedip ilerlerken sayfanın üst tarafında bulunan “Temporary Application ID” kodunu mutlaka bir yere not etmelisiniz. Sistem zaman zaman donabiliyor. Bu gibi durumlarda yukarıda bulunan bağlantıdan “Complete Partially Filled Form” butonuna tıklayıp kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Formu doldurmaya başlamadan önce elinizde Hindistan’da yaşayan bir referansın bilgilerinin bulunması yararınıza olur. Başvuru formunda bu kişinin ismini, adresini ve telefon numarasını belirtmeniz isteniyor. Biz Hint bir arkadaşımızın bilgilerini verdik. Sizin eğer bir tanıdığınız yoksa, kalacağınız herhangi bir otelden referans bilgilerini talep edebilirsiniz. Bilgilerinizin tamamını forma girdikten sonra en son adımda beyaz fona sahip bir vesikalık fotoğrafınızı sisteme yüklemeniz gerekiyor. Fotoğrafınız en az 10 KB, en çok 1 MB büyüklüğe ve aynı zamanda en az 350 piksel (genişlik) * 350 piksel (yükseklik) boyutlarına sahip olmalı. Fotoğraf yüklendikten sonra sıra randevu tarihi seçmeye geliyor. Biz bu noktada bir sorunla karşılaştık. Başvuru tarihimiz seyahatten 2 ay öncesi olmasına rağmen sunulan randevu tarihleri seyahatimizden sonraydı. Bununla ilgili olarak Ankara’dan yapacağımız başvuru için 0312 4382195 numaralı telefondan Hindistan Büyükelçiliğini aradık. Büyükelçilikten konuya ilişkin consular@indembassy.org.tr adresine e-mail atmamızı söylediler. Durumumuzu belirtir e-malimize karşılık olarak uygun bir randevu tarihi alabildik. Büyükelçiliğe gittiğimizde bizimle aynı sorunu yaşayan birçok kişi olduğunu gördük. Yani siz de benzer bir durumla karşılaşırsanız endişelenmenize gerek yok, çözümü olmayan bir sorun değil. Tabi siz yine de seyahat tarihinizden olabildiğince önce başvuru yapmaya gayret edin.

Başvuru sırasında yanımızda bulundurmamız gereken belgeler: büyükelçilikten tarafımıza gönderilen, üzerinde randevu tarihi ve saatinin yazılı olduğu e-mailin çıktısı, internet üzerinden doldurduğumuz vize başvuru formu çıktısı, pasaport, pasaport fotokopisi, nüfus cüzdanı fotokopisi, 6 aya kadar olan vizeler için 42 dolar, 1 yıla kadar olan vizeler için 68 dolar başvuru ücreti (yanınızda tam meblağ bulunmalı), 2 adet vesikalık fotoğraf, kalacağımız otellerden rezervasyon teyidi, gidiş - dönüş uçak rezervasyon belgesi, güncel tarihli banka onaylı hesap dökümü (biz son 3 ayı gösteren bir döküm aldık) ve ikametgah belgesi. Randevu günümüz geldiğinde “77/A Cinnah Caddesi Çankaya, Ankara” adresine randevu saatimizden yarım saat önce gidiyoruz. Büyükelçilik kapısı önünde başvuru sırası oluşturulduğundan randevu saatinizden önce adreste bulunmanız başvurunuzun daha kısa sürede tamamlanması adına yararınıza olur. Bizim başvurumuz, içeriye alındıktan sonra yaklaşık 15 dakika içinde tamamlandı. Vizenin bulunduğu pasaportumuzu ise aynı gün saat 17.00’de teslim aldık. Eğer pasaportunuz Türkiye’den başka bir devlet tarafından düzenlenmişse vizenizin bulunduğu pasaportunuzu teslim almanız birkaç günü bulabilir. Büyükelçiliğin web sitesinde vize bölümü başvuru kabul saatleri 10.00 – 11.30, pasaport teslim saatleri 17.00 – 17.30 olarak belirtiliyor.

Havayolu: Biz biletimizi Qatar Airways’in kampanyasından Doha aktarmalı olarak kişi başı 487 dolara aldık. Aynı tarihler için THY’nin İstanbul’dan direkt uçuşu 770 dolar idi. THY uçuşu aktarmasız olduğu için daha kısa sürüyor tabii. Bu noktada tercih size kalmış. Biz Qatar Airways uçuşlarımızdan oldukça memnun kaldık. Herhangi bir gecikme yaşamadık. Hizmet çok iyiydi, yemekler enfesti. Uçaklar ise son teknoloji. Kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca Doha Hamad Havalimanı modern, yepyeni ve duty free seçenekleri çok fazla. Alışveriş yapmak isteyenler için görülmeye değer.

Doha Hamad Havalimanı
Para Birimi: Hindistan’ın para birimi rupi. 100 rupi yaklaşık 1,5 dolara karşılık geliyor. Indira Gandhi Havalimanı’ndan 24 saat rupi satın alabilirsiniz. Havalimanında ve rupi satın aldığınız bazı yerlerde size ilgili döviz işleminin makbuzunu verecekler. Bu makbuzları dönüş yolculuğuna dek saklamanızı tavsiye ederim. Çünkü Hindistan’dan ayrılırken elinizde rupi kalmışsa ve bunları dolara ya da euroya çevirmek isterseniz bu makbuzlara ihtiyacınız olacak.

Trenler: Hindistan’da şehirler arası ulaşımda tren kullanmak istiyorsanız biletlerinizi Hindistan’a gelmeden önce temin etmelisiniz. İnternet üzerinden bilet satışı genellikle yolculuk gününden 60 gün önce başlıyor ve biletler hızla tükeniyor. İstediğiniz sınıfa bilet alabilmek için elinizi çabuk tutmalısınız. Bunun için yapmanız gereken ilk şey devlet demiryolları IRCTC’nin sitesine kaydolmak. Kaydınızı takip eden bağlantı üzerinden gerçekleştirebilirsiniz: https://www.irctc.co.in/eticketing/userSignUp.jsf . Kayıt esnasında sizden telefon numarası bilgisi istenecek. Fakat buraya Hindistan ülke kodundan başka bir ülke koduna sahip telefon numarası giremiyorsunuz. Bu kutucuğa kafanızdan sayılar girebilirsiniz, bir önemi yok. Önemli olan, bu formu doldurup üye başvuru işlemini tamamladığınızda IRCTC’ye care@irctc.co.in adresi üzerinden atacağınız e-mail. İlgili e-maile, başvurunuz sırasında oluşturduğunuz kullanıcı adını ve formda belirttiğiniz e-mail adresini yazıyorsunuz ve pasaportunuzun taranmış bir kopyasını ekliyorsunuz. Yaklaşık 2 hafta sonrasında IRCTC’den bir doğrulama e-maili alıyorsunuz. Üyeliğiniz ancak bu e-maili aldıktan sonra tamamlanmış oluyor, bunun öncesinde herhangi bir bilet alım işlemi gerçekleştiremiyorsunuz. Bu sebeple biletlerinizi bu 2 haftalık süreyi gözeterek almanızı tavsiye ederim. Aksi takdirde biletlerin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu prosedürün yalnızca yabancılar için geçerli olduğunu da ayrıca belirtmek lazım.

IRCTC üyeliğimiz onaylandıktan sonra bilet almak için ikinci aşamaya geçmiş bulunuyoruz, bilet satın alma işlemi için bir acenteye kaydolmak. Peki neden biletlerimizi bir acente aracılığıyla almalıyız? IRCTC’nin kendi sitesinden satın alamaz mıyız? Eğer American Express Card sahibiyseniz IRCTC’nin sitesinden direkt olarak satın alma işleminizi gerçekleştirebilirsiniz. Eğer Visa ya da MasterCard sahibiyseniz bilet almak için bir aracı site kullanmanız gerekiyor. Benim sorunsuz bir şekilde biletlerimi aldığım aracı site Cleartrip, adresi https://www.cleartrip.com/ . Siteye kaydolmak için, ilgili bağlantıya girip sağ üst köşede bulunan “Your trips” butonuna, ardından “Register” butonuna tıklıyoruz. Bilgilerimizi girdikten sonra kayıt işlemimiz tamamlanmış oluyor. Artık tren biletlerimizi satın alabiliriz. Satın alma işlemi sırasında IRCTC kullanıcı adımızı da girmemiz gerekiyor, bilginiz olsun. Ayrıca Cleartrip, bilet işlemleri için çok küçük bir miktar komisyon alıyor.

Gelelim trenlerdeki sınıf bilgilerine. Hindistan’daki trenlerde cebinize ve zevkinize göre tercih edebileceğiniz birçok sınıf bulunuyor. Bunlardan ilki “Air Conditioned 1st Class (1AC)”, yani klimalı 1. sınıf. Biz Jaipur – Agra yolculuğumuzda bu sınıfta seyahat ettik. 1. sınıf, 2 ya da 4 kişilik yataklı kompartıman anlamına geliyor. Kapı kilitlenebiliyor, rahatça seyahat edebiliyorsunuz. Fakat 1. sınıfta yaptığınız yolculuklarda koltuk numarası tahsis edilmiyor. Dolayısıyla boş bulduğunuz kompartımana geçebilirsiniz. Sınıf seçeneklerinden ikincisi “Air Conditioned 2 Tier (2AC)”, yani klimalı 2 katlı sınıf. Bu sınıfta kompartıman bulunmuyor. Burada yatağınızla koridoru ayıran tek şey perde. 2 katlı yataklar 2’li ya da 4’lü düzende yerleştirilmiş. Sınıflardan üçüncüsü “Air Conditioned 3 Tier (3AC)”, klimalı 3 katlı sınıf. Bu sınıfta 3 katlı yataklar 6’lı düzende yerleştirilmiş ve perde bulunmuyor. Bir diğer sınıf “AC Executive Chair”, klimalı 2*2 koltuk düzenine sahip sınıf. Bu sınıf her trende bulunmuyor. Biz Agra’dan Delhi’ye giden Shatabdi ekspresinde bu sınıfta yolculuk ettik. Yemek servisi de bilet ücretimize dahildi. Ayrıca bileti alırken koltuk numarası tahsis edildi. Bu ekspresin Hindistan’ın en iyi trenlerinden biri olduğu söyleniyor. Bir başka sınıf “AC Chair”, klimalı 3*2 koltuk düzenine sahip sınıf. Bu sınıfta koltuk aralıkları AC Executive Chair sınıfına göre daha dar. Sınıflardan bir diğeri “Sleeper Class”, klimasız 3 katlı perdesiz yataklar. Son sınıf seçeneği de “Unreserved/reserved 2nd Class”. Oturaklara sahip bu sınıfın oldukça kalabalık olduğu söyleniyor.

Fiyatlara gelecek olursak biz Jaipur’dan Agra’ya giden Udz Kurj ekspresi için Air Conditioned 1st Class bir bileti yaklaşık 20 dolara satın aldık. Agra’dan Delhi’ye giden Ndls Shatabdi ekspresi için ise AC Executive Chair bir bilete yaklaşık 15 dolar ödedik. Bunlar ilgili trenlerin en iyi sınıflarıydı. Diğer sınıflarda fiyat önemli derecede düşüş gösteriyor. Cleartrip’in web sitesinden bilet fiyatlarını kontrol edebilirsiniz. Son ve önemli bir nokta, trene binerken bilet çıktılarının yanınızda bulunduğundan emin olmalısınız, bilet kontrolü kağıt üzerinden gerçekleşiyor.

Gitmeden Önce:
  • Seyahat Sağlığı Merkezine gidin. Burada size gideceğiniz ülkedeki hastalıklar ve olmanız tavsiye edilen aşılarla ilgili bilgi veriyorlar. Biz Seyahat Sağlığı Merkezinin Ankara’daki şubesine gittik. Adresi “Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Ek Binası, Ceyhun Atuf Kansu Caddesi No:102, Balgat”. Gitmeden önce 0312 4310727 numaralı telefondan randevu almanız gerekiyor. Görevli doktorlar bize Hepatit A ve B aşılarını olmamızı tavsiye ettiler. Ayrıca bir de sıtma ilacı verdiler. Hizmetin ücretsiz olduğunu belirtelim. 
  • Maps.me (çevrimdışı harita uygulaması) indirin. İnternet bağlantısına gerek duymadan rahatlıkla kullanabileceğiniz haritaları yolculuğunuzdan önce, ziyaret edeceğiniz şehir bazında tek tek indirmelisiniz. Uygulama yön bulma konusunda bizim çok işimize yaradı, size de mutlaka öneriyorum.
  • Sivrisineklere karşı koruyucu sprey, antibakteriyel jel, galoş, kulak tıkacı, pasaportunuz ve paranız için kıyafetinizin içine takılabilen küçük bel çantası, ishal ilacı, ağrı kesici ve kolonya temin edin, yanınızda götürün.

1.  Gün – Delhi

Delhi Indira Gandhi International Airport
Öncelikle Indira Gandhi Havalimanı’nda gümrükten geçebilmemiz için Delhi uçağımızda dağıtılan küçük forma kimlik bilgilerimizi ve Hindistan seyahatimiz ile ilgili detayları yazmamız gerekiyor. Gümrükte bu formu görevlilere teslim ediyor ve Hindistan sınırlarından içeri girmiş oluyoruz. Yapacağımız ilk iş rupi almak. Bir miktar rupi aldıktan sonra henüz havalimanından çıkmadan, ön ödemeli (prepaid) taksi gişesine gidiyoruz. Burada yalnızca bir gişe yok, bu konuda çok dikkatli olmanız gerekiyor. Devlet tarafından yetkili olan gişeye gitmeniz lazım. Yoksa taksiye ederinin çok üzerinde ödersiniz. Gideceğiniz yere göre taksinin ücretini ödedikten sonra size verilen makbuz ile havalimanı dışına çıkıp ön ödemeli taksilerden birine binebilirsiniz.

Indira Gandhi Havalimanı

Hotel Delhi Aerocity
Gezi planımızda Delhi’ye ayak bastığımızın ertesi günü Air India havayolu ile Jaipur’a gitmek var. Bu sebeple yalnızca geceleyeceğimiz otelimizi havalimanının 3. terminaline yakın tutmak istedik. Maalesef tuttuğumuz bu otelin tek iyi tarafı havalimanı 3. terminale 1,5 km mesafede olması. Otel fotoğraflarda göründüğünün aksine oldukça eski ve pis. Burada kalmanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Burada geçirdiğimiz 1 gecenin ardından sabah bir tuk-tuka binip havalimanına gidiyoruz. Bu motor taksileri ülkenin her yerinde bulabilirsiniz. Yalnız fiyat sorduğunuzda tuk-tuk sürücüleri her zaman ederinin üzerinde fiyat veriyorlar, pazarlık şart.

Tuk-tuk

2.  Gün – Jaipur

Air India
Indira Gandhi Havalimanı’nda dikkat etmeniz gereken ilk nokta uçuşunuzun hangi terminalden olduğu. Terminal 3 tüm uluslararası uçuşları ve bazı iç hat uçuşlarını gerçekleştiren havayolu şirketlerine hizmet verirken, terminal 1 yalnızca düşük maliyetli iç hat uçuşu gerçekleştiren havayolu şirketlerine hizmet veriyor. Air India terminal 3’ü, GoAir, IndiGo ve SpiceJet gibi şirketler terminal 1’i kullanıyor. Terminal 3 kalkışlı uçuşlarınız için iç hat ya da dış hat farkı olmaksızın 2,5 saat önceden havalimanında bulunmanız gerekiyor. Çünkü havalimanına girmeden önce kapıda sıraya giriyorsunuz, biletleriniz kontrol ediliyor (bu sebeple biletlerinizin çıktılarını havalimanına giderken yanınızda bulundurmalısınız). İçeri girdikten sonra da kadınlar ve erkekler olarak ayrılarak güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz. Bu kontroller haliyle zaman alıyor. Air India, Jaipur uçuşumuzdan bahsedecek olursak uçuşumuzla ilgili herhangi bir sıkıntı yaşamadığımızı söyleyebilirim. Biletlerimizi 2 ay öncesinden havayolu şirketinin web sitesinden kişi başı tek yön olarak yaklaşık 30 dolara satın aldık. Delhi’den 50 dakikalık uçuş sonrasında Jaipur Havalimanı’na ulaştık.

Hotel Arya Niwas
Jaipur Havalimanı’ndan, adresi “Behind Amber Towers, Sansar Chandra Road, Jaipur” olan otelimiz Arya Niwas’a gitmek için havalimanında bulunan bankolara ön ödemeli taksi fiyatlarını soruyoruz. Klimalı taksiler için 450 rupi, klimalı olmayanlar için 400 rupi fiyat veriyorlar. Fiyatlar yüksek geldiği için havalimanı bahçesinin dışına çıkıyoruz. Burada bir tuk-tuk durağı var. Aynı mesafe için 200 rupiye anlaşıyoruz. Oldukça eğlenceli bir sürüşten sonra otelimize ulaşıyoruz. Eski bir saray olan Hotel Arya Niwas renove edilerek 25 yıl önce ilk kez misafirlerine kapısını açmış. Bu otelde isteyebileceğiniz her türlü hizmet sunuluyor, açık büfe kahvaltı, yemyeşil ve geniş bir bahçe, masaj seçenekleri ve yoga dersleri bunların bazıları. Otel tertemiz, yapı olarak çok güzel ve  ayrıca merkezi bir konuma sahip. Buradan eski şehrin merkezine yani pembe şehre tuk-tukla 10 - 15 dakikada ulaşım sağlayabilirsiniz. Oda fiyatları da gayet uygun. Biz kahvaltı dahil 2 kişilik odanın geceliğine vergilerle birlikte yaklaşık 35 dolar ödedik ve otelden genel olarak çok memnun kaldık, herkese tavsiye ederim. Hindistan’da fiyatlarla ilgili dikkat etmeniz gereken bir husus, fiyatların genelde vergiler hariç olarak yazılması. O yüzden otel fiyatlarında vergilerin yüzdelerine dikkat etmeniz, restoranlarda ise vergiler dahil fiyatları sormanız yararınıza olur. Öğle yemeği vakti gelmiş de geçiyorken otelimizin vejetaryen restoranı Chitra Cafe’ye oturuyoruz. Burada Hint yemekleri, makarna, sandviç, patates kızartması gibi yiyecekleri oldukça uygun fiyata bulabilirsiniz. Yemekler gayet lezzetli ve restoran tertemiz.

Hotel Arya Niwas

Hawa Mahal
Tuk-tuk durağına ulaşmak için otelimizden çıkıp sola dönüyor ve sokağın başına yürüyoruz. Pazarlık yaparak bir tuk-tukla anlaşıp Hawa Mahal’e doğru yola çıkıyor, yaklaşık 15 dakikada buraya ulaşıyoruz. Girişler yapının arka tarafından, ücret 200 rupi. Rüzgar Sarayı anlamına gelen Hawa Mahal, kraliyet hanesi kadınlarının sarayın pencerelerinden Jaipur’un günlük hayatını ve resmi törenlerini izleyebilmeleri için inşa edilmiş. Bu güzel yapı Jaipur’da mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Hawa Mahal’den çıktıktan sonra pembe şehri boydan boya yürüyor, renkli çarşılarında kayboluyoruz. Akşama doğru pembe şehirde her köşe başında bir ateş yakılmaya başlıyor, çünkü bugünün bir önemi var. Dünyaca ünlü renk festivali Dhulandi yani Holi’nin bir gün öncesi. Kutlamalar bir gün önceden başlıyor, biz ise festival günü için sabırsızlanıyoruz. Otelimize dönüşümüz bu sefer tuk-tukun bisiklet versiyonuyla, ücret tuk-tuka göre yarı yarıya.

Hawa Mahal

3. Gün – Jaipur

Holi (Dhulandi): Festival of Colours
Baharın, sevginin ve renklerin festivali Holi, Hindu takvimine göre her yıl farklı zamanlarda kutlanıyor. Bu festivale katılmak istiyorsanız, gitmeden önce ilgili yılın festival tarihini kontrol etmelisiniz. Holi 2017 yılında 13 Mart’ta kutlandı. 2018 yılında 2 Mart’ta, 2019 yılında 21 Mart’ta kutlanacak. Hint arkadaşım Gaurav, Holi’yi kutlamak için en iyi yerlerden birinin Jaipur olduğu bilgisini vermişti. Bu sebeple biz de Hindistan’a geldiğimizin ertesi günü Holi’yi Jaipur’da yakalamak için tekrar yollara düşmüştük. Şehrin sokaklarında, her yerde festival kutlanıyor. Fakat kutlamalar için ayrıca özel bir adres daha var. Festival günü Jaipur’daysanız Hotel Khasa Kothi’ye mutlaka uğramalısınız. Birçok insan kutlamalar için burada toplanıyor, ayrıca gösteriler de gerçekleştiriliyor. Adresi “MI Road, Near Railway Station”, tuk-tuklar adresi biliyor. Üzerinizde en güzel renk harmanının oluşması için beyaz kıyafetlerinizi giyinin. Festival alanında ücretsiz boya kaseleri olsa da siz yine de gitmeden yanınıza boyanızı alın. Ne kadar fazla renk olursa, o kadar güzel. Şimdi festivale hazırız. Elinize bir tutam boya alın ve gördüğünüz herkesin yanaklarına sürerek “Happy Holi” deyin. Hayatınızdaki en eğlenceli festivallerden biri olacak Holi. Bizim otelimiz Arya Niwas’ta da kutlamalar olduğu için bir süre sonra otelimize dönüyor, kutlamalara burada devam ediyoruz. Festival şehir çapında öğle vakitlerinde sona eriyor, bu sebeple Holi günü erken uyanmalısınız.

Holi Fest

Jantar Mantar
Boyalarımızı yıkadıktan sonra otelimizde yemek yiyoruz. Bir Hint öğünü olan thaliyi deniyoruz. Thali; pirinç, seçeceğiniz sebze yemekleri ve mercimek çorbasından oluşuyor. Tabii bunların hepsi oldukça farklı baharatlarla pişirilmiş, bir miktar da acı. Ben sevdim, size de en az bir kere denemenizi tavsiye ederim. Yemeğimizi yedikten sonra Holi günü açık olan tek yer olan Jantar Mantar’a, yani gözlemevine gidiyoruz. Holi günü olduğu için öğleden sonra saat 3’te açılıyor. Giriş ücreti 200 rupi. Eğer vaktiniz varsa ve ilgileniyorsanız, Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan gözlemevi son derece ilginizi çekecek.

Jantar Mantar

Jal Mahal (Water Palace)
Eski şehir merkezine 4 - 5 km mesafede bulunan Jal Mahal yani su sarayı kraliyet ailesinin yazlık evi olarak inşa edilmiş. An itibarıyla restorasyon dolayısıyla ziyaret edilemiyor. Fakat insanlar, sarayın içinde bulunduğu gölün kenarında yürüyüş yapmaktan büyük zevk alıyorlar. Vaktiniz varsa bir tuk-tukla anlaşıp, gidip görebilirsiniz. Yakınlarda kahve içmek için bir yer arıyorsanız Hindistan’ın birçok yerinde şubesi olan Cafe Coffee Day’i deneyebilirsiniz. Jal Mahal’deki şubenin adı Cafe Coffee Day - Amer Road, bir petrol istasyonunun içinde. Tam adresi ise “Inside Hpcl, Sri Krishna Service Station, Amer Road, Opp Jal Mahal & Man Sagar Lake”. Buranın kahveleri güzel, kekleri ve sandviçleri lezzetli. Akşam yemeği durağımız Little Italy. Adresi “C/11, 3rd Floor, Prithviraj Road, C Scheme, Ashok Nagar”. Adresle ilgili dikkat etmeniz gereken nokta restoranın bir binanın 3. katında bulunduğu, gözden kaçması muhtemel. Otelimize 1,5 km mesafede bulunan bu vejetaryen İtalyan restoranı Hint yemeklerine bir süre ara vermek isteyenler için uygun bir durak. Pizar güzel, makarna ve İtalyan tatlıları da mevcut. Fiyatlar ise ortalamanın üzerinde.

Jal Mahal

4. Gün – Jaipur

Amer Fort
Günümüzün ilk durağı görkemli Amer Fort yani Amber Kalesi. Büyük bir kısmı saray olarak kullanılan kale, Jaipur’da görülmesi gereken yerlerin başında geliyor. Otelimize yaklaşık 10 km mesafede bulunan kaleye tuk-tukla ulaşım sağlıyoruz. Kaleye bahçeden giriş yapıyoruz. Bahçeyi boydan boya yürüdüğümüzde bile kalenin Güneş Kapısı’na yani Suraj Pol’e ulaşmak için halen yolumuz var. Biz bu yolu tırmanmak için çoğu insan gibi merdivenleri tercih ediyoruz. Yolu belirli bir ücret karşılığı fil sırtında katetmek de bir seçenek. Yalnız son zamanlarda gerçekleştirilen denetimlerde fillere kötü muamelede bulunulduğu ve fillerin barınma imkanlarının yetersiz olduğu ortaya çıkmış. Bu sebeple bu seçeneği sizlere de tavsiye etmiyorum. Yaklaşık 10 dakikalık bir tırmanıştan sonra kapıya (Suraj Pol) ulaşıyoruz ve ana avluya (Jaleb Chowk) geçiyoruz. Giriş biletimizi avluda, kapının hemen karşısındaki gişelerden satın alıyoruz, ücret 500 rupi. Biletimizi aldıktan sonra ana giriş merdivenlerinden çıkarak bir diğer avluda bulunan Diwan-i Am’a yani Halktan Seyirciler Salonu’na geliyoruz. Ardından da olağanüstü güzellikteki Ganesh Pol kapısına… Bu avluda biraz zamanınızı ayırıp detayları incelemelisiniz. Ganesh Pol kapısından geçip ilerleyince vardığınız avluda Jai Mandir’e yani Zafer Salonu’na doğru çekildiğinizi hissedeceksiniz. Küçük aynalardan ve mermer işlemelerden oluşan bu ihtişamlı salonun yanından bir süre ayrılamayacaksınız. Bu salonun tam karşısında ise Sukh Niwas yani Zevk Salonu bulunmakta. Kaleyi gezerken, giriş izni olan her yeri görmenizi tavsiye ederim. Çünkü gizli odalar enfes manzaralar sunabiliyor. Kalede son avluya ulaşmak için çıkış işaretlerini takip ediyoruz. Ulaştığımız yerin ismi zenana yani bir nevi harem. Bu avlu, hükümdarın yani mihracenin eşlerini ve cariyelerini birbirlerinin haberi olmadan ziyaret edebilmesi amacıyla tasarlanmış. Labirent gibi odalarda dilediğiniz kadar dolaşabilirsiniz.

Amer Fort

City Palace
Amer Fort’tan sonra pembe şehrin merkezine tuk-tukla geri dönüyoruz. Gezi durağımız City Palace yani Şehir Sarayı, giriş ücreti 500 rupi. Sarayın içerisinde avlular, bahçeler, farklı amaçlarla kullanılmış binalar ve zarafet abidesi kapılar göreceksiniz. Ayrıca kraliyet kıyafetleri, silahlar ve kutsal Hindu yazıtları örnekleri de burada sergilenmekte. Yapı tek bir dönemin eseri değil, zaman içerisinde geliştirilmiş, eklemeler yapılmış. Genel olarak Babür ve Racasthan mimarisinin bir harmanı olarak değerlendiriliyor. Bu güzel sarayı vakit ayırıp görmenizi tavsiye ederim. Konum olarak Jantar Mantar’ın hemen karşısında yer alıyor.

City Palace

Ayurveda Masajı
Günümüzü, benim için Hindistan’a gelmişken olmazsa olmaz bir aktiviteyle bitiriyoruz, Hindistan’ın ünlü ayurveda masajları. Ayurveda masajı ve terapisinin aslında birçok çeşidi var. Abhyanga ve shirodhara bunlardan bazıları. Otelimiz Arya Niwas’ta ücret karşılığı çeşitli masaj hizmetleri veriliyor. Hatta dilerseniz masajları bir ayurveda doktoru gözetiminde yaptırabiliyorsunuz. Ben burada abhyanga masajı yaptırdım ve memnun kaldım. Bu masajda bitkisel yağlar tüm vücuda uygulanıyor. Amacı rahatlama. Süresi 60 dakika, ücreti vergiler hariç 800 rupi. Shirodhara masajı ise daha çok terapi olarak geçiyor ve alın bölgesine özel bir teknikle uygulanıyor. Amacı zihinsel olarak kişiyi gerginlikten ve stresten arındırmak. Ayurveda masajlarını yalnızca otelde değil, bu tedaviyle ilgilenen tesislerde de yaptırabilirsiniz. Ayrıca Hindistan’da ziyaret edeceğiniz diğer şehirlerde de bu hizmeti veren bir yer bulabilirsiniz. Fakat rezervasyon yaptırmadan önce tesisin hijyen koşullarının isteklerinizi karşıladığından emin olun. Ve tavsiyem buralara kadar gelmişken eğer ilgileniyorsanız mutlaka bir ayurveda masajı yaptırın.

5. Gün – Agra, Fatehpur Sikri

19666 Udz Kurj Express
Hindistan’daki beşinci günümüzün şafağında yolculuğumuz Taj Mahal’in şehri Agra’ya. Jaipur tren istasyonu otelimize yaklaşık 2 km mesafede. Trenimizin kalkışından 45 dakika kadar önce bir tuk-tuka atlayıp istasyona doğru yola çıkıyoruz. Sizin de, yolculuğunuzdan bir süre önce istasyona ulaşmanız yararınıza olur. Treninizin hangi raydan hareket edeceğini istasyon içindeki tablolardan kontrol edebilirsiniz. Bineceğimiz 19666 Udz Kurj Express her sabah 6.15’te hareket ediyor. Trenin saat 11.00 civarında Agra’da olacağı bilgisi verilse de bizim Agra’ya ulaşmamız neredeyse saat 13.00’ü buluyor. Ama trenle ilgili genel olarak başka bir sorun yaşamıyoruz. Trenlerle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için yazının “Trenler” bölümüne gidebilirsiniz.

Aman Homestay
Agra Cantonment tren istasyonuna vardıktan sonra bir tuk-tuka atlayıp otelimize doğru yola çıkıyoruz. Kalacağımız yerin ismi Aman Homestay, adresi “P‐18, MIG Colony, Shilpgram Road, Taj Nagri Phase 1 Before Shilpgram Parking”, Taj Mahal bilet gişesine 600 metre uzaklıkta. Burada 2 kişilik bir odanın gecelik ücreti yaklaşık 35 dolar. Aman Homestay tertemiz, konforlu, modern küçük bir aile işletmesi. Aile üyeleri tam manasıyla her şeyinizle ilgileniyorlar. Aman, biz Hindistan’a gelmeden önce e-mail yoluyla birçok konuda bize yardımcı oldu. Sizlere bu sevimli aile işletmesinde kalmanızı kesinlikle tavsiye ederim. Aman’ın annesi Rajanna her gün 19.30’da akşam yemeği hazırlıyor. Yemek otelin diğer misafirleriyle birlikte bir masanın etrafında yeniyor. Yemeğe katılmak isterseniz saat 17.00’den önce kendilerine haber veriyorsunuz, ücreti kişi başı 400 rupi. Fiyat kulağa biraz yüksek geliyor olabilir ama yemeğin çeşitliliğini ve bolluğunu gördüğünüzde ve tadına baktığınızda hiç de yüksek olmadığını anlıyorsunuz. Eğer Aman Homestay’de kalıyorsanız Rajanna’nın yemeklerinin tadına mutlaka bakmalısınız. Hindistan’da yediğim en güzel yemekleri Rajanna pişirmişti. Ayrıca ilgilenenler için yemek dersi de veriyor. Belirtmeden geçemeyeceğim, Rajanna o kadar tatlı bir insan ki Delhi’ye yolculuk edeceğimiz akşam haberimiz olmadan bize yolluk hazırlamıştı. Bu güzel insanlar size kendinizi tam anlamıyla evinizde hissettiriyor. Biz onları tanıdığımıza ve burada kaldığımıza çok memnun olduk.

Fatehpur Sikri
Bugünkü gezi durağımız, Agra’ya yaklaşık 40 km mesafedeki Fatehpur Sikri. Burası Babür İmparatorluğu’na kısa bir süre başkentlik yapmış, su sıkıntısı yüzünden terk edilmiş bir şehir. Eğer Agra’ya kadar geldiyseniz vakit ayırıp bu şehri görmenizi tavsiye ederim. Fatehpur Sikri’ye gitmek için Aman’dan yardım istiyoruz. Aman bize bir taksi ayarlıyor. Taksi bizi Fatehpur Sikri’ye götürüyor, gezdiğimiz süre boyunca bizi orada bekliyor ve Agra’ya geri getiriyor. Tüm bunlar için toplam ücret 1400 rupi. Mesafe göz önünde bulundurulduğunda ücret makul. Taksiyle bu güzel şehrin park alanına yaklaşık 1 saatte ulaşıyoruz. Ulaştığımız noktanın tam adı Gulistan Tourist Complex. Buradan Fatehpur Sikri’nin Diwan-i Am girişine ulaşabilmek için servis aracına biniyoruz, ücreti kişi başı 10 rupi. Giriş kapısına ulaştığımızda biletlerimizi satın alıyoruz. Fatehpur Sikri giriş ücreti 510 rupi. Şehre Diwan-i Am kapısından giriş yaptığımızda gezmeye saraylar ve köşkler kısmından başlamış oluyoruz. Şehrin bu kısmında İmparator Ekber’in halk toplantılarında adalet dağıttığı avluyu, özel görüşmelerini gerçekleştirdiği avluyu, Türk Müslüman, Hindu ve Hristiyan eşlerinin saraylarını ve ayrıca süs havuzunu, beş katlı Panch Mahal köşkünü ve harem bölümünü ziyaret edeceksiniz. Detayları kaçırmamak için keşfinize vakit ayırmalısınız. Şehrin bu kısmını gezip bitirdiğinize emin olduğunuzda, Jama Masjid avlusunu ziyaret etmeye hazırsınız demektir. Yönümüz Shahi Darwaza (King’s Gate). Buradan Jama Masjid avlusuna giriş yapacağız. Avluya ayakkabıyla giriş yasak. Bu sebeple ayakkabılarımızı çıkarıp yanımızda getirdiğimiz galoşlarımızı giyiyoruz. Ardından avluyu detaylı bir şekilde geziyor, Buland Darwaza’yı (Victory Gate) ve Shaikh Salim Chishti’nin mezarını görüyoruz. Bir Hint masalı misali Fatehpur Sikri’yi gezmeyi bu noktada bitirmiş oluyoruz. Park alanına ulaşımınızı yine 10 rupiye servis aracıyla sağlayabilir veya bu yolu yürümeyi tercih edebilirsiniz. Biz bu sefer yürümeyi seçtik. Yaklaşık 15 dakika içinde taksiye ulaştık ve Agra’ya doğru yola çıktık.

Fatehpur Sikri

6. Gün – Agra

Taj Mahal Bileti ve Giriş Bilgisi
Seyahatimizin 6. gününde bu şaheseri gün doğumunda, turuncu haliyle görebilmek için henüz hava aydınlanmadan yollara düşüyoruz. Öncelikle Taj Mahal’in girişinden farklı bir yerde bulunan bilet gişesinden biletimizi almamız gerekiyor. Gişe otelimize gayet yakın, 600 metre mesafede. 5-10 dakika içerisinde gişeye ulaşıyoruz. Biletimizi alabilmek için gişede yaklaşık yarım saat sıra bekliyoruz. Taj Mahal’in bilet ücreti 1000 rupi. Bilet ücretine bir küçük su ve galoş dahil, bilet satış ofisinden çıkmadan bunları almayı unutmayın. Biletlerimizi aldıktan sonra Taj Mahal’e giriş yapmak için, bilet gişesinin önünde bulunan ücretsiz servis araçlarına biniyoruz. Dikkat etmeniz gereken bir nokta, servis araçlarına binilen noktada bir dolu tuk-tuk bulunuyor. Tuk-tuk sürücüleri ücretsiz servislerin geç geleceğini ya da bunlara binseniz bile yürümeniz gerektiğini söyleyerek tuk-tuklara binmenizi sağlamaya çalışıyorlar. Ücretsiz servisler oldukça sık geliyor ve Taj Mahal giriş kapısına çok yakın bir yerde indiriyorlar sizi. Dolayısıyla tuk-tuklara binmenize gerek yok.

Taj Mahal’in üç adet girişi var; doğu, batı ve güney girişleri. Bize en yakın olan doğu girişi olduğu için buradan giriş yapacağız. Servis aracından indiğimizde, girişte inanılmaz bir kuyruk olduğunu görüyoruz. Bilet ve güvenlik kontrolleri sebebiyle burada 30-45 dakika arası bekliyoruz. Dolayısıyla erkenden kalkıp yollara düşmüş olmamıza rağmen gün doğumunu kaçırıyoruz. Anlaşılan o ki herkes sabah daha sakin olur düşüncesiyle gelmiş. Eğer gün doğumunu yakalamak istiyorsanız oldukça erken yola çıkmanız gerekiyor. Gün doğumunu kaçıracak gibiyseniz de hiç zorlamayın, öğle vakitlerinde neredeyse hiç sıra olmuyor. Ziyaret için önemli bir not, Taj Mahal Cuma günleri kapalı oluyor, programınızda bunu dikkate alın. Ayrıca Taj Mahal biletinizi saklarsanız Agra Fort, Fatehpur Sikri ve Itimad-ud-Daulah girişlerinde küçük indirimlerden yararlanabilirsiniz.

Taj Mahal Giriş Kapısı

Taj Mahal
Dünyanın en güzel yapısı olarak adlandırılan Taj Mahal’i görmeden gerçekleştirilen bir Hindistan ziyareti kesinlikle düşünülemez. Birçoğunuzun aşina olduğu gibi Taj Mahal, Babür İmparatorluğu hükümdarı Şah Cihan’ın, üçüncü eşi Mümtaz Mahal için yaptırdığı bir anıt mezar. Mümtaz Mahal 14. çocuğunu dünyaya getirirken vefat ediyor. Şah Cihan eşinin vefatından bir sene sonra sevgisinin derin kederi ile Taj Mahal’in inşasını başlatıyor. Sadece anıt mezarın yapımı 8 yıl sürüyor ve inşasında yaklaşık 20.000 kişi çalışıyor. Buradaki mermer kakma işleri binlerce yarı değerli taş ile yapılıyor.

Taj Mahal Camisi

Taj Mahal’e doğu kapısından giriş yapıyoruz. Sağ taraftaki bahçe giriş kapısı bizi tüm heybetiyle karşılıyor. Girişe adımınızı attığınız anda ise nefesinizi tutmaya hazırlanın. Gördüğünüz o ilk siluet beyninize kazınacak. Bahçe girişinden geçtiğinizde simetrik dört kare bahçelerinin ardında Taj Mahal daha net seçiliyor olacak. Bahçe boyunca ilerliyor, Taj Mahal’in sağında ve solundaki yapıları keşfe çıkıyoruz. Anıt mezarın sol tarafındaki yapı bir cami, sağ tarafındaki yapı ise tüm kompleksin tamamıyla simetrik olması amacıyla inşa edilmiş bir misafir köşkü. Kırmızı kumtaşından yapılmış bu yapıları mutlaka inceleyin, işlemeler çok zarif, çok güzel, sanki insanın ruhuna işliyor. Sıra anıt mezar ziyaretinde. Bilet ofisinden aldığımız galoşlarımızı Taj Mahal’in merdiven çıkışında giyiyoruz. Anıt mezarın içine girmek için acele etmemize gerek yok. Yarı saydam mermerin üzerindeki harikulade zarif kakma işlerini ve Kuran’dan alıntıları büyülenmiş gibi izliyor, bakmaya doyamıyoruz. Ne de olsa hayattaki tek seferlik tecrübelerden biri, tadını çıkarmak gerekiyor. Taj Mahal’in dört yanını saran 40 metrelik mermer minarelerin hafif dışa eğimli olduğunu, bir deprem durumunda eğer yıkılırlarsa anıt mezarın üzerine yıkılmasınlar diye bu şekilde inşa edildiğini öğreniyoruz. İçeriye girdiğimizde ise Şah Cihan ve Mümtaz Mahal’in o enfes kakma işleri ile bezenmiş anıt mezarlarını görüyoruz. İçeride fotoğraf çekmenin yasak olduğunu belirtelim. Taj Mahal ile ilgili her şeyi gördüğünüze emin olduğunuzda dilerseniz bahçenin batı kanadındaki ücretsiz Taj Müzesini ziyaret edebilirsiniz. Taj Mahal çıkışında bir kahve içmek, bir şeyler atıştırmak isterseniz doğu kapısı çıkışında sağdaki yoldan ilerlediğinizde karşınıza çıkacak olan Cafe Coffee Day’e oturabilirsiniz.

Taj Mahal

Agra Fort
Günümüzün ikinci gezi durağı, Agra’da görülmesi gereken yerler arasında ikinci sırada bulunan Agra Fort yani Agra Kalesi. Kalenin yapımına İmparator Ekber tarafından başlansa da, sonraki yıllarda Ekber’in torunu Şah Cihan tarafından kaleye beyaz mermer detayları eklenmiş ve kale adeta bir saraya dönüştürülmüş. Taj Mahal kompleksi tamamlandıktan 5 yıl sonra Şah Cihan, oğlu Evrengzib tarafından bu kaleye hapsedilmiş ve 8 yıl boyunca, ölümüne dek, buradan eseri Taj Mahal’i seyretmiş. Bir tuk-tukla anlaşıp kaleye doğru yola koyuluyoruz. Kalenin giriş ücreti 550 rupi. Fakat biz Taj Mahal biletimizi saklayıp buradaki bilet gişesinde ibraz ettiğimiz için ücret 500 rupiye iniyor. Bu ihtişamlı kale; halk görüşmeleri ve özel görüşmelerin yapıldığı salonlar, camiler, farklı yapılardaki saraylar, yemyeşil bahçeler ve mermer işli özel bölümlerden oluşuyor. Kalenin çoğu bölümünde harika taş işlemeleriyle karşılaşacaksınız. Detayları kaçırmamak için ziyaretinize zaman ayırmalısınız. Şah Cihan’ın son yıllarını geçirdiği sarayın mermer kakma işleri ise bir yandan Taj Mahal’inkilere benzerken, diğer yandan farklı, çok hoş detayları da içeriyor.

Agra Fort

Sadar Bazaar
Agra’da alışveriş yapmak istiyorsanız Sadar Bazaar bölgesini ziyaret edebilirsiniz. Burada geleneksel Hint kıyafeti (sari), birçok çeşitte ipek, kaşmir ve pamuk kumaşlar satan dükkanlar var, kumaş fiyatları Delhi’ye göre oldukça uygun. Ayrıca Agra’ya özgü mermer kakma işiyle uğraşan birçok mağazayı burada bulabilirsiniz. Fakat sahte mermerlere karşı dikkatli olmalısınız. Mermer kakma işinde en güvenilir ve en iyilerden biri olan Subhash Emporium vaktiniz varsa mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden. Adresi “18/1, Gwalior Road”. Önce size mermer kakma işinin nasıl yapıldığını gösteriyorlar, sonra sizi muhteşem sanat eserleriyle dolu galerilerine alıyorlar. Gördüğünüz her şeyde gözünüz kalacak emin olabilirsiniz. Bir şeyler almak istiyorsanız pazarlık yapmayı ihmal etmeyin.

Subhash Emporium

Itimad-ud-Daulah (Baby Taj)
Bir sonraki gezi durağımız Yamuna Nehri’nin karşı kıyısında bir anıt mezar, Mümtaz Mahal’in dedesi ve İmparator Cihangir’in veziri Mirza Ghiyas Beg’in mezarı. Burası halk tarafından Baby Taj olarak da biliniyor, asıl ismi Itimad-ud-Daulah. Anıt mezar, Mirza Ghiyas Beg’in kızı ve İmparator Cihangir’in eşi Nur Cihan tarafından yaptırılmış. Bir tuk-tuka atlayıp buraya geliyoruz. Giriş ücreti, Taj Mahal biletinizi ibraz ederseniz 200 rupi, etmezseniz 210 rupi. Bu anıt mezarda da yine harika mermer işleri bulunuyor, ince ince işlenmiş bir dolu sanat eseri. Mermer işleri Taj Mahal’dekilerden bir miktar farklılık arz ediyor. Burada çok sayıda mermer pencere kafes işleri bulunuyor. Vaktiniz varsa bu zarif anıt mezarı ziyaret etmenizi tavsiye ederim.

Itimad-ud-Daulah (Babj Taj)

Mehtab Bagh
Burası Taj Mahal’in muhteşem karelerini yakalayabileceğiniz çok güzel bir park, giriş ücreti 200 rupi. İmparator Babür tarafından inşa ettirilen Mehtab Bagh günümüzde yeniden yapılandırılmış. Parkın Taj Mahal ile arasında yalnızca Yamuna Nehri bulunuyor. Mehtab Bagh’a gelmek için en uygun zaman ise gün batımı. Bu vakitlerde harika bir arka plan eşliğinde Taj Mahal’i seyre dalabilirsiniz. Mehtab Bagh, Itimad-ud-Daulah’a yakın bir mesafede. Tuk-tukla iki yeri birden rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz. Vakit ayırıp bu parkı görmenizi kesinlikle tavsiye ederim.

Mehtab Bagh

Bamboo Cafe
Akşam yemeği için durağımız turistlerin buluşma noktası, çok sevimli Bamboo Cafe. Biz bu cafeyi otelimizin hemen arkasında olduğu için keşfettik, çok da memnun kaldık. Burada hem Hint yemeklerini hem de uluslararası yemekleri bulabilirsiniz. Ufak tefek atıştırmalıklar da mevcut. Bizim denediğimiz her şeyin tadı oldukça lezzetliydi, fiyatları da gayet uygun. Cafe sahipleri de çok tatlı, yardımsever insanlar. Yakınlardaysanız uğrayın, pişman olmazsınız. Adresi “M.I.G 30, Shilpgram Road, Taj Nagari Phase 1”. Aman Homestay’in hemen arkasındaki ana yolda bulunuyor. 

12001 Shatabdi Express
Agra’daki keşfimizi tamamlamış bulunuyoruz. Otelimizden bir tuk-tuka atlayıp Agra Cantonment tren istasyonuna yaklaşık 20 dakikada ulaşıyoruz. Yine yaklaşık yarım saat öncesinde istasyonda bulunuyoruz. Trenimiz 12001 numaralı Shatabdi Express. Agra’dan her gün 21.15’te hareket eden bu tren ile Delhi’ye gideceğiz. Trenimiz Agra’dan 45 dakika gecikme ile hareket ediyor. Fakat yolculuk yine de planlandığı gibi 2 saat 15 dakika sürüyor. Biletimize sıcak yemek dahil. Trende hizmet gayet güzel. Yolculuğumuz konforlu geçiyor. Trenin geç gelmesi dışında bir sıkıntı yaşamıyoruz. Trenlerle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için yazının “Trenler” bölümüne gidebilirsiniz.

7. Gün – Delhi

Bloomrooms @ New Delhi Railway Station
Hindistan’daki 6. günümüzün gecesinde, aslında 7. günümüzün sabahında saat 00.15’te, New Delhi Railway Station yani Yeni Delhi Tren İstasyonu’na ulaşıyoruz. Otelimiz istasyona yaklaşık 5 dakika yürüme mesafesindeki Bloomrooms, adresi “8591, Arakashan Road, Opp Railway Station, Paharganj”. Delhi’deki otelimiz diğer şehirlerdekilere kıyasla daha pahalı. Bu, şehrin pahalılığından kaynaklanıyor. Otelde çift kişilik bir odada tek gecelik konaklama, vergiler dahil yaklaşık 50 dolar. Bloomrooms tertemiz, konsept bir otel. Ortasında ferah bir avlusu, katlarda ücretsiz su, çay, kahve temin edebileceğiniz büfeler var. Ayrıca otelin alt katında güzel bir restoranı da mevcut. Kahvaltı yapmak isterseniz burada ücret karşılığı açık büfe kahvaltıdan yararlanabilirsiniz. Otelin tek dezavantajı çok gürültülü bir bölgede yer alması. Özellikle odanız Arakashan Caddesi tarafında ise odanıza yalnızca balkondan erişebiliyorsunuz. Dolayısıyla odanız yolun bütün gürültüsünü alıyor. Biz gitmeden önce bu bilgiye sahip olduğumuz için yanımızda kulak tıkacı getirmiştik. Bu sebeple gürültü bizim için problem olmadı. Ama tıkaç olmadan uyumak bir hayli zor olabilir. Çünkü bu yol, gece gündüz hep gürültülü. Biz buna rağmen Bloomrooms’tan genel olarak memnun kaldık, bir sıkıntı yaşamadık.

Bloomrooms

Delhi Metrosu: Metroyu kullanabilmek için tek seferlik gidiş jetonu alabileceğimiz gibi, üzerine yükleme yapabileceğimiz ‘Smart Card’ da alabiliriz. Biz kart almayı tercih ediyoruz. Kartın ücreti 150 rupi, 50 rupisi depozito. Yani kartı iade ettiğinizde, bu tutarı kartın içinde kalan miktarla birlikte size iade ediyorlar. Fakat bu tutardan bir miktar kesinti yapıldığını belirtelim. Bu kart ana bilet gişelerinden değil ‘Customer Care’ bölümünden temin ediliyor. Karta daha sonra tekrar yükleme yapmak isterseniz en düşük yükleme miktarı 200 rupi. Kartı metroya binerken ve metrodan inerken turnikeye okutmanız yeterli. Metro ücretleri ise oldukça uygun, Smart Card ile gittiğiniz mesafeye göre yaklaşık 15-20 rupi. İstasyonlarda metroya binmeden önce her seferinde güvenlik kontrolünden geçiliyor, ayrıca çantalar da x-ray cihazından geçiyor. Bu sebeple her binişte kontrolde sıra beklemeniz muhtemel. Sıra beklemek dışında metro kullanımı oldukça rahat. Gideceğiniz yerlerin yakınlarında durak varsa metroyu kullanmanızı tavsiye ederim. Hem ucuz, hem de trafik sorunu olmadığı için hızlı.

Red Fort
Delhi’deki ilk gezi durağımız Red Fort yani Kırmızı Kale. Red Fort, Delhi’nin eski şehir kısmında bulunuyor. Otelimizden tuk-tukla yaklaşık 20 dakikada kaleye ulaşıyoruz. Şah Cihan tarafından inşa ettirilen Red Fort’un giriş ücreti 500 rupi. Kaleye, ana giriş kapısı Lahore Gate’den giriş yapıyoruz. Kapıyı geçtiğimizde bizi karşılayan bölüm bir zamanlar ipek kumaşların ve mücevherlerin satıldığı pazar yeri olan Chatta Chowk. Şimdilerde bu pazar yerinde hediyelik eşya satışı yapılıyor. Pazar yerinden sonra biletlerimizi okutacağımız kapıya gelmiş bulunuyoruz. Kapının içinde bulunduğu yapı bir zamanlar kraliyet müzisyenleri, atlar ve fillerin bulunduğu Naubat Khana, yani Davul Evi’ymiş (an itibarıyla üst katında Savaş Anıtı Müzesi bulunuyor). Bu bölgeden sonra göreceklerimiz; diğer kalelerde olduğu gibi halk görüşmeleri ve özel görüşmelerin yapıldığı salonlar, bir cami (Moti Masjid), hükümdarın ve baş kadının özel daireleri ve kraliyet mensubu diğer kadınların yaşadığı harem bölümü (şu anda Arkeoloji Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor). Kale bir miktar tahrip edilmiş olsa da görkemli zamanlarındaki hali tahmin edilebiliyor. Bazı saraylardaki mermer işleri korunabilmiş fakat bazılarındaki yarı değerli taşlar çalınmış. Kale ile ilgili çok güzel bir detay, sarayların arasında kanallarla su akışı sağlanması ve bu sayede klima etkisi yaratılması. Sonuç olarak tüm detaylarıyla Red Fort, Delhi’de ziyaret edilecek ilk noktalardan.

Red Fort

Jama Masjid
Turumuza eski şehir merkezinde devam ediyoruz. Ziyaret edeceğimiz yer Hindistan’ın en büyük camisi Jama Masjid. Cami Red Fort’a çok uzak bir mesafede olmasa da hava sıcak olduğu için bir tuk-tuka biniyoruz. Şah Cihan tarafından inşa ettirilen bu cami halen aktif olarak kullanılıyor. Jama Masjid’e giriş aslında ücretli değil ama kamera ücreti adı altında herkesten 300 rupi alıyorlar, bu ücreti ödemek zorundasınız. Ayrıca girişte ayakkabılarınızı çıkarmanız gerekiyor. Biz yanımızda galoş getirdiğimiz için ayakkabımızı çıkarıyor, galoşlarımızı giyiyoruz. Ayakkabınızı yanınıza almak için bir poşet getirirseniz iyi olur, yoksa elinizde taşımak zorunda kalırsınız. Avludan içeri girdiğimizde beyaz mermer ve kırmızı kum taşının uyumuna, caminin ince işlemelerine hayran kalıyoruz. Ayrıca hemen Cuma namazından sonra gittiğimiz camideki ibadeti gözlemlemek de bizim için ayrı bir tecrübe oluyor. Camideki minareye tırmanmak isterseniz ekstra 100 rupi daha ödeyip buradan şehrin bir bölümünün manzarasına hakim olabilirsiniz.

Jama Masjid

Chandni Chowk
Eski şehirdeki son durağımız, sıra sıra tarihi çarşıları birbirine bağlayan geçitlerden oluşan Chandni Chowk. Buraya aslında alışveriş yapmaya gitmiyoruz. Amacımız yerel çarşıları keşfetmek. Jama Masjid’den çok uzak bir mesafede bulunmuyor Chandni Chowk. Bir tuk-tuka atlayıp kalabalık yolların arasından çarşıya ulaşıyoruz. Çarşı gerçekten oldukça kalabalık, gezerken çantanıza göz kulak olmalısınız. Burada labirent gibi sokaklarda kaybolabilir, kendinizi ortaçağda hissedebilirsiniz.

Humayun’s Tomb
Gezi rotamız Yeni Delhi’den devam ediyor. Ziyaret noktamız Humayun’s Tomb, yani Hümayun Türbesi. Chandni Chowk’tan Hümayun Türbesi’ne gidebilmek için metroyu kullanıyoruz. Metroya bineceğimiz durağın adı Chandni Chowk, hattın rengi sarı. Zaten bu duraktan tek hat geçiyor. Hümayun Türbesi’ne en yakın durak ise JLN Stadium. Bu durağa gidebilmek için bir aktarma yapmamız gerekiyor. Öncelikle sarı hatta HUDA City Centre yönüne giden metroya biniyoruz ve Central Secretariat durağında iniyoruz. Ardından mor hatta geçiş yapıyoruz. Mor hatta Badarpur yönüne giden metroya biniyor ve JLN Stadium durağında iniyoruz. Bu duraktan Hümayun Türbesi’ne yaklaşık 1,5 km’lik bir mesafe var. Hava sıcak olduğu için türbeye kadar yürümüyor, bir tuk-tuk çeviriyoruz. Türbeye giriş ücreti 500 rupi. Burası Delhi’de kesinlikle ziyaret etmeniz gereken yerlerden biri. Hümayun Türbesi, İran mimarisinden etkilenmiş yapısı ile gerçekten büyüleyici. Babür imparatorlarından Hümayun için eşi Hacı Begüm tarafından, beyaz mermer ve kırmızı kumtaşından yaptırılan türbe yemyeşil bahçelerle donatılmış bir komplekste yer alıyor. Burada ayrıca Hacı Begüm’ün, Isa Khan’ın ve Khan-i-Khanan’ın türbeleri de bulunuyor.

Humayun's Tomb

Hazrat Nizamuddin Dargah
Hümayun Türbesi’ne yürüyerek 5 dakika mesafede olan bu dergah adını Müslüman Sufi Nizamuddin Auliya’dan alıyor. Dergah kendini öylece gözler önüne sermiyor, bir pazar yerindeki küçük giriş kapısından içeri giriyorsunuz. Giriş ücretsiz. İçeri ayakkabılarla girmek yasak. Biz yine yanımızda getirdiğimiz galoşlarımızı kullanıyoruz. Bir dizi koridordan geçtikten sonra bazı sesler duymaya başlıyoruz. Bu sesler aslında aşkla ve şevkle hep bir ağızdan okunan ilahiler. Türbenin etrafında bu seremoniye katılan bir dolu insan. Eğer Hindistan’a gelmekteki amaçlarınızdan biri farklı dinleri görmek, bunların nasıl yaşandığını gözlemlemek ve bu gibi ortamlardaki maneviyatı hissetmekse bu dergahı ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Ziyaretin benim açımdan gayet farklı bir deneyim olduğunu söyleyebilirim.

Hazrat Nizamuddin Dargah

Connaught Place, Janpath
Sıra geldi Delhi’nin modern tarafını keşfetmeye. Bu sebeple ilk adresimiz Yeni Delhi’nin ticari merkezi Connaught Place. Dairesel kemerlerle ayrılmış oldukça büyük olan bu meydanda birçok mağaza ve restoran bulunuyor. Bir akşam vaktinizi burayı gezmeye ayırabilirsiniz. Oldukça renkli ve canlı bir meydan. Alışveriş yapmak için ise dairenin etrafındaki caddelerden biri olan Janpath’i tercih edebilirsiniz. Burada çok güzel butikler ve hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar var. Akşam yemeği için tercihimiz hemen meydanda bulunan United Coffee House, tam adresi "Shop No. E-15, Inner Circle". Adına aldanmayın burası bir cafeye hiç benzemiyor, aksine gayet ağır bir restoran. Ben burada ünlü ‘butter chicken’ yani tereyağlı tavuk denedim. Tadı güzeldi, tavsiye ederim. Restoranın menüsü oldukça geniş ve uluslararası yemekleri de bünyesinde barındırıyor. Yalnız fiyatların oldukça pahalı olduğunu belirtmek lazım. Kahve içinse adım başı bir Cafe Coffee Day bulabilirsiniz.

8. Gün – Delhi

Qutb Minar
Hindistan’daki son günümüzde yönümüz güney, ilk gezi durağımız ise 73 metre uzunluğuyla Qutb Minar yani Kutb Minare. Otelimizden Qutb Minar’a gitmek için yaklaşık 15 dakika mesafedeki New Delhi metro durağına yürüyoruz. Bu duraktan 2 adet hat geçiyor. Birisi ekspres havaalanı hattı, bunu Türkiye’ye dönüş yolculuğumuzda kullanacağız. Diğeri ise Kutb Minare’den geçen sarı metro hattı. Bu hattı HUDA City Centre yönünde kullanarak yaklaşık yarım saat içerisinde Qutb Minar metro istasyonuna ulaşıyoruz. Yalnız Kutb Minare kompleksine ulaşmak için hala yolumuz var. Bu sebeple metro durağı girişindeki tuk-tuklara biniyor ve 5-10 dakika içerisinde kompleks girişine ulaşıyoruz. Giriş ücreti 500 rupi. Yanınızda büyük çantalarınız varsa bilet gişesinin yanındaki vestiyere bırakmanız gerekiyor. Küçük çantalar ise problem olmuyor, yanınıza alabiliyorsunuz. Komplekse giriş yapıyor ve ihtişamlı minareye doğru yürüyoruz. Minare, İslam’ın Hindistan’daki zaferinin bir göstergesi olarak Kutbeddin Aybek tarafından inşa edilmiş. Üzerine halkalar halinde Kuran’dan alıntılar işlenen Qutb Minar gerçekten oldukça etkileyici. Döneminin en uzun yapısı olan minare Hindistan’da kesinlikle ziyaret etmeniz gereken noktalardan biri. Qutb Minar’ın hemen yanıbaşında bulunan Kuvvet-ül İslam Camisi de minare ile aynı şekilde zafer sembolü olması niyetiyle inşa edilmiş. Hatta caminin yapımında 27 adet tapınağın yıkımından elde edilen malzemeler kullanılmış. Komplekste ayrıca medrese, türbe, demir sütun ve tamamlanamamış minare bulunuyor. Her birini özenle gezmek için vakit ayırmalısınız. Bu muhteşem yapıları ziyaret ettiğinize kesinlikle pişman olmayacaksınız.

Qutb Minar

Hauz Khas Village
Günümüzün ikinci gezi durağı 14. yüzyıldan kalma anıt mezarları, harika doğası ve güzel butikleri ile Hauz Khas Village. Buraya gitmek için yine sarı metro hattını kullanacağız. Qutb Minar istasyonundan Jahangirpuri yönünde metroya biniyor ve Green Park durağında iniyoruz. Buradan Hauz Khas’a ulaşmak için biraz mesafe var, tuk-tuka binebilir veya yürüyebilirsiniz. Biz buraya ulaşmak için ‘Deer Park’ yani geyik parkına kadar tuk-tuka biniyor, geyik parkından ise yürüyerek geçiyoruz. Sağ tarafımızda geyikler, sol tarafımızda antik anıt mezarlar, Hauz Khas’ın merkezine ulaşıyoruz. Öncelikle kahve içmek için Coast Cafe’ye oturuyoruz. Adresi “2nd & 3rd Floor, above Ogaan, H2 Hauz Khas”. Modern Coast Cafe Hindistan’da gördüklerimizin en iyisi diyebilirim. Biz burada kahve ve pasta denedik, oldukça lezzetliydi. Yemekler de gayet güzel görünüyordu, aç olsaydık kesinlikle tatmak isterdik. Fiyatlar ise ortalama. Yolunuz bu bölgeye düşerse muhakkak uğrayın. Kısa bir kahve molasından sonra Hauz Khas sokakları arasında gezinmeye başlıyoruz. Bu sokaklarda harika butikler var. Çok güzel kumaşlar, sariler, modern tasarımlar ve hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Burada önünüze çıkan her sokağa girin pişman olmazsınız. Sokakları bitirdiğimizde enfes göl manzarasının yanındaki anıt mezarlar bölümüne geçiyor ve bir müddet burada geziyoruz. Eğer Delhi’de yeterince vaktiniz varsa Hauz Khas’a uğramanızı ve Delhi’nin modern yüzünü görmenizi tavsiye ederim.

Akshardam Temple
Gezmeye bir Hindu tapınağı olan devasa Akshardam Temple ile devam ediyoruz. Buraya gitmek için önce mavi metro hattına ulaşmalıyız. Bulunduğumuz Hauz Khas durağından Jahangirpuri yönünde sarı metro hattına biniyor ve Rajiv Chowk durağında iniyoruz. Bu duraktan City Centre yönünde mavi metro hattına biniyor ve Akshardam durağında iniyoruz. Duraktan tapınağa yaklaşık 10 dakikada yürüyoruz. Tapınak girişi ücretsiz. İçeriye girmeden önce çantalarımızı, telefonlarımızı yani her şeyimizi emanet dolabına bırakmamız gerekiyor. Yanımıza sadece su alabiliyoruz. Emanet dolabına eşya bırakmak için ise öncelikle orada bulunan masalardan bir kart alıyoruz, bilgilerimizi yazıyoruz. Bu kartı eşyalarla birlikte görevliye teslim etmeliyiz. Sıramız geldiğinde eşyalarımızı bırakıyor ve güvenlik kontrolü bölümüne geçiyoruz. Kadınlar ve erkekler ayrı ayrı kontrolden geçiyorlar. Emanet bırakma ve güvenlik kontrolü toplamda yaklaşık 1 saat sürüyor. Çünkü giriş oldukça kalabalık. İçeriye girdikten sonra bu ihtişamlı tapınağın büyülü dünyasıyla karşılaşıyoruz. Burası kocaman bir kompleks, içerisinde birçok bölüm bulunuyor. Her yerini gezebilmek için vakit ayırmalısınız. Burada bulunan havuzlar, bahçeler ve tapınağın içi tertemiz. Tapınağın içerisine girerken ayakkabılarımızı çıkarmamız gerekiyor. Ayakkabılarımızı tapınak girişindeki ayakkabı emanet bölümüne bırakıyor ve galoşlarımızı giyiyoruz. Tapınağın içi ve dışı sayısız tanrı, aziz ve hayvan oyma figürleriyle dolu, oldukça etkileyici. İçeride tam ortada bulunan altın kaplama heykel ise tapınağın onuruna inşa edildiği, Swaminarayan Hinduizm’inin ana figürü Bhagwan Swaminarayan. Akshardam Temple, Delhi’de kesinlikle ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri, kültürel anlamda benzersiz bir tecrübe sunuyor. Ayrıca bu komplekste dilerseniz bot gezisine, film gösterimine ve her akşam gerçekleşen su gösterisine ücret karşılığında katılabilirsiniz. İçeride yiyecek ve içecek temin etmek isteyenler için bir de restoran bulunuyor.

Akshardam Temple

Khan Market
Hindistan’daki son günümüzde mağazalar kapanmadan biraz alışveriş yapmak istiyoruz. Bu sebeple durağımız Khan Market. Akshardam metro durağından Dwarka Sector yönünde mavi metro hattına biniyor ve Mandi House durağında iniyoruz. Buradan da Badarpur yönünde mor metro hattına binip Khan Market durağına geliyoruz. Khan Market harika butiklerin, ev eşyaları satan mağazaların ve ayurvedik ürünlerin satıldığı dükkanların bulunduğu, alışveriş sevenler için adeta cennet bir bölge. Vaktiniz varsa buranın altını üstüne getirmenizi tavsiye ederim.

Gurudwara Bangla Sahib
Hindistan’da göreceğimiz son tapınak bir Sih tapınağı olan Gurudwara Bangla Sahib. Sihizm; Hinduizm ve İslam’ın harmanlanmasıyla oluşturulmuş bir din. Sihlerin ise askeri kökenli, seçkin bir topluluk oldukları söyleniyor. Tapınağa gidebilmek için metroya Khan Market’ten Mandi House yönünde biniyor ve Central Secreteriat durağında iniyoruz. Ardından sarı metro hattına geçiş yaparak Jahangirpuri yönünde metroya biniyor ve Patel Chowk durağında iniyoruz. Tapınak girişi ücretsiz. Yalnız içeriye girebilmek için başımızın kapalı olması gerekiyor, sadece kadınların değil erkeklerin de. Fakat örtüler bizdeki baş örtüsü gibi değil, daha çok bandanaya benziyor ve tapınağın girişinde temin edilebiliyor. Ben örtü olarak şalımı kullandım. Ayrıca Sih tapınaklarına çıplak ayak girmek gerekiyor, çorap ya da galoş kabul edilmiyor. Ama içerisi oldukça temiz, endişe etmenize gerek yok. İnsanlar tapınak girişindeki küçük ayak havuzlarında ayaklarını yıkayıp içeriye öyle giriyorlar. Ben bu kısmı es geçtim. Tapınağa girdiğinizde sizi ilahiler ve gösterişli altın kaplama iç mekan karşılıyor. Tapınağın yanında ise kocaman bir havuz bulunuyor. Burada insanlar abdest benzeri bir ritüel gerçekleştiriyorlar. Eğer benim gibi farklı dinler ve kültürlerle ilgileniyorsanız bu tapınağı görmenizi, Sih ayinlerine ve ritüellerine tanık olmanızı tavsiye ederim.

Gurudwara Bangla Sahib

Rajpath, India Gate
Hindistan’daki son gezi durağımız başkent Delhi’nin devlet binaları, resmi geçit törenlerinin yapıldığı, etrafı yeşil alanlarla çevrili Rajpath ve zafer takı India Gate yani Hindistan Kapısı. Bu bölgeye gitmek için yine sarı metro hattını kullanıyoruz. Bulunduğumuz Patel Chowk durağından HUDA City Center yönünde metroya biniyor ve Central Secretariat durağında iniyoruz. Bu metro durağının bulunduğu noktada, yolun bir tarafında India Gate, bir tarafında ise Başkanlık Sarayı Rashtrapati Bhavan bulunuyor. Başkanlık Sarayı’nın içini ziyaret etmek isterseniz, önceden internetten rezervasyon yapmanız gerekiyor. Buradan Rajpath boyunca yürüyüp India Gate’e ulaşabilirsiniz. Ayrıca bölgede Kuzey ve Güney Sekreterlik binaları ve meclis binası Sansad Bhavan da bulunuyor. Bu ihtişamlı bölgeyi görmeden Delhi’den ayrılmayın.

9. Gün – Delhi

Delhi Indira Gandhi International Airport

Dönüş yolculuğumuz Indira Gandhi Havalimanı, terminal 3’ten. Yine 2,5 saat öncesinden havalimanında bulunmamız gerekiyor. Bu sebeple sabahın erken saatlerinde yollara düşüyoruz. Havalimanına metro ile ulaşım sağlayacağız. Bu sebeple otelimize yürüyerek yaklaşık 15 dakika mesafedeki New Delhi metro istasyonuna gidiyoruz. Buradan ekspres havalimanı hattına bineceğiz. Tren her 15 dakikada bir hareket ediyor. Tek binişlik jetonu metro istasyonunun içinden 60 rupi karşılığında satın alıyoruz. Havalimanı 3. terminale yaklaşık 20 dakikada ulaşıyoruz. Sizlere tavsiyem, eğer oteliniz bu metro hattına yakınsa başka ulaşım araçlarıyla hiç uğraşmayın, metroyla ulaşım çok kolay, çok rahat, hem de ucuz. Havalimanına gelip gümrükten geçtikten sonra eğer vaktiniz varsa mutlaka uğramanızı tavsiye ettiğim mağaza, duty free alanında bulunan Ishana. Bu harika yerde Hint kültürü ile ilgili birçok ürünü bulabilirsiniz. Biz burada Hindistan’a tekrar görüşmek üzere veda ediyoruz. Tekrar gelmeliyiz çünkü henüz görmediğimiz onlarca şehri var bu güzel ülkenin. Siz de hayatınızda en az bir kez mutlaka görün tam manasıyla kültür mozaiği olan bu ülkeyi ve insanların her koşula karşı hayatla nasıl barışık yaşadığını.

Indira Gandhi Havalimanı, Ishana

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder