Binbir türlü dinin, kültürün
ülkesi, milyonlarca insanın hikayesi Hindistan’a yolculuk, aslında çoğu insanın
kendine yolculuğu. Hem aradığını bulma, hem de orada, onlarda kendinden bir şeyler
bulma. Çoğu yerde yokluk ve buna sebep olan eşitsizlik karşısında insanın
içinin burkulması ve her zaman yoksulluk karşısındaki vakara hayran kalma. Yani
Hindistan’a yolculuk her yönüyle güllük gülistanlık değil, çoğu zaman bir
öğrenme hali. Hindistan’a gitmeden önce bilmeniz gereken bir şey sokakların
çoğunlukla çöplerle dolu ve pis olduğu, bu sebeple bazen yolda yürümek bile zor
olabiliyor. Ve maalesef, bu sokaklarda yaşayan bir dolu evsiz insan var.
Sokaklarda ayrıca kutsal kabul edildiği için dilediğince gezinen ineklere, birçok
yerde maymunlara, bazı yerlerde keçilere ve domuzlara rastlayabilirsiniz.
Hayvanların varlığı sokaklarda oldukça renkli görüntülere sahne olabiliyor. Bunların
yanında, Hindistan’da hangi bölgede olursanız olun sokaklarda gezinirken çok
sık karşılaşacağınız bir durum olacak. Hintler turistleri çok sevdikleri için
çoğu zaman sizinle fotoğraf çektirmek isteyecekler. İlk başta garip gelebilir
ama korkacak hiçbir durum yok. Bizim kendileriyle onlarca sevimli fotoğrafımız
var. Tüm bu gördüklerim, anlattıklarım ve anlatamadıklarım dolayısıyla ben iyi ki
Hindistan’ı gidip gördüm diyorum. Sizlere de bu eşsiz tecrübeyi, zıtlıklarıyla
uyum içindeki büyülü Hindistan’ı görmeyi kesinlikle tavsiye ederim.
Uçuş: Gidiş – Dönüş (Qatar Airways), İstanbul, Sabiha Gökçen
Havalimanı – Doha, Hamad International Airport – Delhi, Indira Gandhi
International Airport
Vize: Hindistan’a vize başvurusunda bulunmak için öncelikle
internet üzerinden (https://indianvisaonline.gov.in/visa/)
başvuru yapmanız ve randevu tarihi almanız gerekiyor. İlgili bağlantıya
girdiğinizde sol üst köşede bulunan “Regular Visa Application” butonuna tıklamalısınız.
Açılan sayfalarda bilgilerinizi kaydedip ilerlerken sayfanın üst tarafında
bulunan “Temporary Application ID” kodunu mutlaka bir yere not etmelisiniz.
Sistem zaman zaman donabiliyor. Bu gibi durumlarda yukarıda bulunan bağlantıdan
“Complete Partially Filled Form” butonuna tıklayıp kaldığınız yerden devam
edebilirsiniz. Formu doldurmaya başlamadan önce elinizde Hindistan’da yaşayan
bir referansın bilgilerinin bulunması yararınıza olur. Başvuru formunda bu
kişinin ismini, adresini ve telefon numarasını belirtmeniz isteniyor. Biz Hint
bir arkadaşımızın bilgilerini verdik. Sizin eğer bir tanıdığınız yoksa,
kalacağınız herhangi bir otelden referans bilgilerini talep edebilirsiniz. Bilgilerinizin
tamamını forma girdikten sonra en son adımda beyaz fona sahip bir vesikalık
fotoğrafınızı sisteme yüklemeniz gerekiyor. Fotoğrafınız en az 10 KB, en çok 1
MB büyüklüğe ve aynı zamanda en az 350 piksel (genişlik) * 350 piksel
(yükseklik) boyutlarına sahip olmalı. Fotoğraf yüklendikten sonra sıra randevu
tarihi seçmeye geliyor. Biz bu noktada bir sorunla karşılaştık. Başvuru
tarihimiz seyahatten 2 ay öncesi olmasına rağmen sunulan randevu tarihleri
seyahatimizden sonraydı. Bununla ilgili olarak Ankara’dan yapacağımız başvuru
için 0312 4382195 numaralı telefondan Hindistan Büyükelçiliğini aradık. Büyükelçilikten
konuya ilişkin consular@indembassy.org.tr
adresine e-mail atmamızı söylediler. Durumumuzu belirtir e-malimize karşılık olarak
uygun bir randevu tarihi alabildik. Büyükelçiliğe gittiğimizde bizimle aynı
sorunu yaşayan birçok kişi olduğunu gördük. Yani siz de benzer bir durumla
karşılaşırsanız endişelenmenize gerek yok, çözümü olmayan bir sorun değil. Tabi
siz yine de seyahat tarihinizden olabildiğince önce başvuru yapmaya gayret
edin.
Başvuru sırasında yanımızda
bulundurmamız gereken belgeler: büyükelçilikten tarafımıza gönderilen, üzerinde
randevu tarihi ve saatinin yazılı olduğu e-mailin çıktısı, internet üzerinden
doldurduğumuz vize başvuru formu çıktısı, pasaport, pasaport fotokopisi, nüfus
cüzdanı fotokopisi, 6 aya kadar olan vizeler için 42 dolar, 1 yıla kadar olan
vizeler için 68 dolar başvuru ücreti (yanınızda tam meblağ bulunmalı), 2 adet
vesikalık fotoğraf, kalacağımız otellerden rezervasyon teyidi, gidiş - dönüş
uçak rezervasyon belgesi, güncel tarihli banka onaylı hesap dökümü (biz son 3
ayı gösteren bir döküm aldık) ve ikametgah belgesi. Randevu günümüz geldiğinde “77/A
Cinnah Caddesi Çankaya, Ankara” adresine randevu saatimizden yarım saat önce
gidiyoruz. Büyükelçilik kapısı önünde başvuru sırası oluşturulduğundan randevu
saatinizden önce adreste bulunmanız başvurunuzun daha kısa sürede tamamlanması
adına yararınıza olur. Bizim başvurumuz, içeriye alındıktan sonra yaklaşık 15
dakika içinde tamamlandı. Vizenin bulunduğu pasaportumuzu ise aynı gün saat
17.00’de teslim aldık. Eğer pasaportunuz Türkiye’den başka bir devlet
tarafından düzenlenmişse vizenizin bulunduğu pasaportunuzu teslim almanız
birkaç günü bulabilir. Büyükelçiliğin web sitesinde vize bölümü başvuru kabul
saatleri 10.00 – 11.30, pasaport teslim saatleri 17.00 – 17.30 olarak
belirtiliyor.
Havayolu: Biz biletimizi
Qatar Airways’in kampanyasından Doha
aktarmalı olarak kişi başı 487 dolara aldık. Aynı tarihler için THY’nin
İstanbul’dan direkt uçuşu 770 dolar idi. THY uçuşu aktarmasız olduğu için daha
kısa sürüyor tabii. Bu noktada tercih size kalmış. Biz Qatar Airways
uçuşlarımızdan oldukça memnun kaldık. Herhangi bir gecikme yaşamadık. Hizmet
çok iyiydi, yemekler enfesti. Uçaklar ise son teknoloji. Kesinlikle tavsiye
ederim. Ayrıca Doha Hamad Havalimanı modern, yepyeni ve duty free seçenekleri
çok fazla. Alışveriş yapmak isteyenler için görülmeye değer.
Doha Hamad Havalimanı |
Para Birimi: Hindistan’ın para birimi rupi. 100 rupi yaklaşık 1,5
dolara karşılık geliyor. Indira Gandhi Havalimanı’ndan 24 saat rupi satın
alabilirsiniz. Havalimanında ve rupi satın aldığınız bazı yerlerde size ilgili
döviz işleminin makbuzunu verecekler. Bu makbuzları dönüş yolculuğuna dek
saklamanızı tavsiye ederim. Çünkü Hindistan’dan ayrılırken elinizde rupi
kalmışsa ve bunları dolara ya da euroya çevirmek isterseniz bu makbuzlara
ihtiyacınız olacak.
Trenler: Hindistan’da şehirler arası ulaşımda tren kullanmak
istiyorsanız biletlerinizi Hindistan’a gelmeden önce temin etmelisiniz. İnternet
üzerinden bilet satışı genellikle yolculuk gününden 60 gün önce başlıyor ve biletler
hızla tükeniyor. İstediğiniz sınıfa bilet alabilmek için elinizi çabuk
tutmalısınız. Bunun için yapmanız gereken ilk şey devlet demiryolları IRCTC’nin sitesine kaydolmak. Kaydınızı
takip eden bağlantı üzerinden gerçekleştirebilirsiniz: https://www.irctc.co.in/eticketing/userSignUp.jsf
. Kayıt esnasında sizden telefon numarası bilgisi istenecek. Fakat buraya Hindistan
ülke kodundan başka bir ülke koduna sahip telefon numarası giremiyorsunuz. Bu
kutucuğa kafanızdan sayılar girebilirsiniz, bir önemi yok. Önemli olan, bu
formu doldurup üye başvuru işlemini tamamladığınızda IRCTC’ye care@irctc.co.in adresi üzerinden atacağınız
e-mail. İlgili e-maile, başvurunuz sırasında oluşturduğunuz kullanıcı adını ve
formda belirttiğiniz e-mail adresini yazıyorsunuz ve pasaportunuzun taranmış
bir kopyasını ekliyorsunuz. Yaklaşık 2 hafta sonrasında IRCTC’den bir doğrulama
e-maili alıyorsunuz. Üyeliğiniz ancak bu e-maili aldıktan sonra tamamlanmış
oluyor, bunun öncesinde herhangi bir bilet alım işlemi gerçekleştiremiyorsunuz.
Bu sebeple biletlerinizi bu 2 haftalık süreyi gözeterek almanızı tavsiye
ederim. Aksi takdirde biletlerin tükenme tehlikesiyle karşı karşıya
kalabilirsiniz. Bu prosedürün yalnızca yabancılar için geçerli olduğunu da
ayrıca belirtmek lazım.
IRCTC üyeliğimiz onaylandıktan
sonra bilet almak için ikinci aşamaya geçmiş bulunuyoruz, bilet satın alma
işlemi için bir acenteye kaydolmak. Peki neden biletlerimizi bir acente
aracılığıyla almalıyız? IRCTC’nin kendi sitesinden satın alamaz mıyız? Eğer
American Express Card sahibiyseniz IRCTC’nin sitesinden direkt olarak satın
alma işleminizi gerçekleştirebilirsiniz. Eğer Visa ya da MasterCard
sahibiyseniz bilet almak için bir aracı site kullanmanız gerekiyor. Benim
sorunsuz bir şekilde biletlerimi aldığım aracı site Cleartrip, adresi https://www.cleartrip.com/
. Siteye kaydolmak için, ilgili bağlantıya girip sağ üst köşede bulunan “Your
trips” butonuna, ardından “Register” butonuna tıklıyoruz. Bilgilerimizi
girdikten sonra kayıt işlemimiz tamamlanmış oluyor. Artık tren biletlerimizi
satın alabiliriz. Satın alma işlemi sırasında IRCTC kullanıcı adımızı da girmemiz
gerekiyor, bilginiz olsun. Ayrıca Cleartrip, bilet işlemleri için çok küçük bir
miktar komisyon alıyor.
Gelelim trenlerdeki sınıf
bilgilerine. Hindistan’daki trenlerde cebinize ve zevkinize göre tercih edebileceğiniz
birçok sınıf bulunuyor. Bunlardan ilki “Air Conditioned 1st Class (1AC)”, yani
klimalı 1. sınıf. Biz Jaipur – Agra yolculuğumuzda bu sınıfta seyahat ettik. 1.
sınıf, 2 ya da 4 kişilik yataklı kompartıman anlamına geliyor. Kapı
kilitlenebiliyor, rahatça seyahat edebiliyorsunuz. Fakat 1. sınıfta yaptığınız
yolculuklarda koltuk numarası tahsis edilmiyor. Dolayısıyla boş bulduğunuz
kompartımana geçebilirsiniz. Sınıf seçeneklerinden ikincisi “Air Conditioned 2
Tier (2AC)”, yani klimalı 2 katlı sınıf. Bu sınıfta kompartıman bulunmuyor.
Burada yatağınızla koridoru ayıran tek şey perde. 2 katlı yataklar 2’li ya da
4’lü düzende yerleştirilmiş. Sınıflardan üçüncüsü “Air Conditioned 3 Tier
(3AC)”, klimalı 3 katlı sınıf. Bu sınıfta 3 katlı yataklar 6’lı düzende
yerleştirilmiş ve perde bulunmuyor. Bir diğer sınıf “AC Executive Chair”,
klimalı 2*2 koltuk düzenine sahip sınıf. Bu sınıf her trende bulunmuyor. Biz Agra’dan
Delhi’ye giden Shatabdi ekspresinde bu sınıfta yolculuk ettik. Yemek servisi de
bilet ücretimize dahildi. Ayrıca bileti alırken koltuk numarası tahsis edildi.
Bu ekspresin Hindistan’ın en iyi trenlerinden biri olduğu söyleniyor. Bir başka
sınıf “AC Chair”, klimalı 3*2 koltuk düzenine sahip sınıf. Bu sınıfta koltuk
aralıkları AC Executive Chair sınıfına göre daha dar. Sınıflardan bir diğeri
“Sleeper Class”, klimasız 3 katlı perdesiz yataklar. Son sınıf seçeneği de
“Unreserved/reserved 2nd Class”. Oturaklara sahip bu sınıfın oldukça kalabalık
olduğu söyleniyor.
Fiyatlara gelecek olursak biz Jaipur’dan
Agra’ya giden Udz Kurj ekspresi için Air Conditioned 1st Class bir bileti
yaklaşık 20 dolara satın aldık. Agra’dan Delhi’ye giden Ndls Shatabdi ekspresi
için ise AC Executive Chair bir bilete yaklaşık 15 dolar ödedik. Bunlar ilgili
trenlerin en iyi sınıflarıydı. Diğer sınıflarda fiyat önemli derecede düşüş
gösteriyor. Cleartrip’in web sitesinden bilet fiyatlarını kontrol
edebilirsiniz. Son ve önemli bir nokta, trene binerken bilet çıktılarının yanınızda
bulunduğundan emin olmalısınız, bilet kontrolü kağıt üzerinden gerçekleşiyor.
Gitmeden Önce:
- Seyahat Sağlığı Merkezine gidin. Burada size gideceğiniz ülkedeki hastalıklar ve olmanız tavsiye edilen aşılarla ilgili bilgi veriyorlar. Biz Seyahat Sağlığı Merkezinin Ankara’daki şubesine gittik. Adresi “Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Ek Binası, Ceyhun Atuf Kansu Caddesi No:102, Balgat”. Gitmeden önce 0312 4310727 numaralı telefondan randevu almanız gerekiyor. Görevli doktorlar bize Hepatit A ve B aşılarını olmamızı tavsiye ettiler. Ayrıca bir de sıtma ilacı verdiler. Hizmetin ücretsiz olduğunu belirtelim.
- Maps.me (çevrimdışı harita uygulaması) indirin. İnternet bağlantısına gerek duymadan rahatlıkla kullanabileceğiniz haritaları yolculuğunuzdan önce, ziyaret edeceğiniz şehir bazında tek tek indirmelisiniz. Uygulama yön bulma konusunda bizim çok işimize yaradı, size de mutlaka öneriyorum.
- Sivrisineklere karşı koruyucu sprey, antibakteriyel jel, galoş, kulak tıkacı, pasaportunuz ve paranız için kıyafetinizin içine takılabilen küçük bel çantası, ishal ilacı, ağrı kesici ve kolonya temin edin, yanınızda götürün.
Delhi Indira Gandhi International Airport
Öncelikle Indira Gandhi Havalimanı’nda gümrükten
geçebilmemiz için Delhi uçağımızda dağıtılan küçük forma kimlik bilgilerimizi ve
Hindistan seyahatimiz ile ilgili detayları yazmamız gerekiyor. Gümrükte bu
formu görevlilere teslim ediyor ve Hindistan sınırlarından içeri girmiş
oluyoruz. Yapacağımız ilk iş rupi almak. Bir miktar rupi aldıktan sonra henüz
havalimanından çıkmadan, ön ödemeli (prepaid) taksi gişesine gidiyoruz. Burada
yalnızca bir gişe yok, bu konuda çok dikkatli olmanız gerekiyor. Devlet
tarafından yetkili olan gişeye gitmeniz lazım. Yoksa taksiye ederinin çok
üzerinde ödersiniz. Gideceğiniz yere göre taksinin ücretini ödedikten sonra
size verilen makbuz ile havalimanı dışına çıkıp ön ödemeli taksilerden birine
binebilirsiniz.
Hotel Delhi Aerocity
Gezi planımızda Delhi’ye ayak bastığımızın ertesi günü Air India havayolu ile Jaipur’a gitmek var. Bu sebeple yalnızca geceleyeceğimiz otelimizi havalimanının 3. terminaline yakın tutmak istedik. Maalesef tuttuğumuz bu otelin tek iyi tarafı havalimanı 3. terminale 1,5 km mesafede olması. Otel fotoğraflarda göründüğünün aksine oldukça eski ve pis. Burada kalmanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Burada geçirdiğimiz 1 gecenin ardından sabah bir tuk-tuka binip havalimanına gidiyoruz. Bu motor taksileri ülkenin her yerinde bulabilirsiniz. Yalnız fiyat sorduğunuzda tuk-tuk sürücüleri her zaman ederinin üzerinde fiyat veriyorlar, pazarlık şart.
Gezi planımızda Delhi’ye ayak bastığımızın ertesi günü Air India havayolu ile Jaipur’a gitmek var. Bu sebeple yalnızca geceleyeceğimiz otelimizi havalimanının 3. terminaline yakın tutmak istedik. Maalesef tuttuğumuz bu otelin tek iyi tarafı havalimanı 3. terminale 1,5 km mesafede olması. Otel fotoğraflarda göründüğünün aksine oldukça eski ve pis. Burada kalmanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum. Burada geçirdiğimiz 1 gecenin ardından sabah bir tuk-tuka binip havalimanına gidiyoruz. Bu motor taksileri ülkenin her yerinde bulabilirsiniz. Yalnız fiyat sorduğunuzda tuk-tuk sürücüleri her zaman ederinin üzerinde fiyat veriyorlar, pazarlık şart.
2. Gün – Jaipur
Air India
Indira Gandhi Havalimanı’nda dikkat
etmeniz gereken ilk nokta uçuşunuzun hangi terminalden olduğu. Terminal 3 tüm
uluslararası uçuşları ve bazı iç hat uçuşlarını gerçekleştiren havayolu
şirketlerine hizmet verirken, terminal 1 yalnızca düşük maliyetli iç hat uçuşu
gerçekleştiren havayolu şirketlerine hizmet veriyor. Air India terminal 3’ü, GoAir, IndiGo ve SpiceJet gibi şirketler
terminal 1’i kullanıyor. Terminal 3 kalkışlı uçuşlarınız için iç hat ya da dış
hat farkı olmaksızın 2,5 saat önceden havalimanında bulunmanız gerekiyor. Çünkü
havalimanına girmeden önce kapıda sıraya giriyorsunuz, biletleriniz kontrol
ediliyor (bu sebeple biletlerinizin çıktılarını havalimanına giderken yanınızda
bulundurmalısınız). İçeri girdikten sonra da kadınlar ve erkekler olarak
ayrılarak güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz. Bu kontroller haliyle zaman
alıyor. Air India, Jaipur uçuşumuzdan bahsedecek olursak uçuşumuzla ilgili
herhangi bir sıkıntı yaşamadığımızı söyleyebilirim. Biletlerimizi 2 ay
öncesinden havayolu şirketinin web sitesinden kişi başı tek yön olarak yaklaşık
30 dolara satın aldık. Delhi’den 50 dakikalık uçuş sonrasında Jaipur Havalimanı’na ulaştık.
Hotel Arya Niwas
Jaipur
Havalimanı’ndan, adresi “Behind Amber Towers, Sansar Chandra Road, Jaipur” olan
otelimiz Arya Niwas’a gitmek için havalimanında bulunan bankolara ön ödemeli
taksi fiyatlarını soruyoruz. Klimalı taksiler için 450 rupi, klimalı olmayanlar
için 400 rupi fiyat veriyorlar. Fiyatlar yüksek geldiği için havalimanı
bahçesinin dışına çıkıyoruz. Burada bir tuk-tuk durağı var. Aynı mesafe için
200 rupiye anlaşıyoruz. Oldukça eğlenceli bir sürüşten sonra otelimize
ulaşıyoruz. Eski bir saray olan Hotel
Arya Niwas renove edilerek 25 yıl önce ilk kez misafirlerine kapısını
açmış. Bu otelde isteyebileceğiniz her türlü hizmet sunuluyor, açık büfe
kahvaltı, yemyeşil ve geniş bir bahçe, masaj seçenekleri ve yoga dersleri
bunların bazıları. Otel tertemiz, yapı olarak çok güzel ve ayrıca merkezi bir konuma sahip. Buradan eski
şehrin merkezine yani pembe şehre tuk-tukla 10 - 15 dakikada ulaşım
sağlayabilirsiniz. Oda fiyatları da gayet uygun. Biz kahvaltı dahil 2 kişilik
odanın geceliğine vergilerle birlikte yaklaşık 35 dolar ödedik ve otelden genel
olarak çok memnun kaldık, herkese tavsiye ederim. Hindistan’da fiyatlarla
ilgili dikkat etmeniz gereken bir husus, fiyatların genelde vergiler hariç
olarak yazılması. O yüzden otel fiyatlarında vergilerin yüzdelerine dikkat
etmeniz, restoranlarda ise vergiler dahil fiyatları sormanız yararınıza olur. Öğle
yemeği vakti gelmiş de geçiyorken otelimizin vejetaryen restoranı Chitra Cafe’ye oturuyoruz. Burada Hint
yemekleri, makarna, sandviç, patates kızartması gibi yiyecekleri oldukça uygun
fiyata bulabilirsiniz. Yemekler gayet lezzetli ve restoran tertemiz.
Hawa Mahal
Tuk-tuk durağına
ulaşmak için otelimizden çıkıp sola dönüyor ve sokağın başına yürüyoruz. Pazarlık
yaparak bir tuk-tukla anlaşıp Hawa Mahal’e
doğru yola çıkıyor, yaklaşık 15 dakikada buraya ulaşıyoruz. Girişler yapının
arka tarafından, ücret 200 rupi. Rüzgar Sarayı anlamına gelen Hawa Mahal,
kraliyet hanesi kadınlarının sarayın pencerelerinden Jaipur’un günlük hayatını
ve resmi törenlerini izleyebilmeleri için inşa edilmiş. Bu güzel yapı Jaipur’da
mutlaka ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Hawa Mahal’den çıktıktan sonra
pembe şehri boydan boya yürüyor, renkli çarşılarında kayboluyoruz. Akşama doğru
pembe şehirde her köşe başında bir ateş yakılmaya başlıyor, çünkü bugünün bir
önemi var. Dünyaca ünlü renk festivali Dhulandi
yani Holi’nin bir gün öncesi.
Kutlamalar bir gün önceden başlıyor, biz ise festival günü için
sabırsızlanıyoruz. Otelimize dönüşümüz bu sefer tuk-tukun bisiklet
versiyonuyla, ücret tuk-tuka göre yarı yarıya.
3. Gün – Jaipur
Hawa Mahal |
3. Gün – Jaipur
Holi (Dhulandi): Festival of Colours
Baharın, sevginin
ve renklerin festivali Holi, Hindu
takvimine göre her yıl farklı zamanlarda kutlanıyor. Bu festivale katılmak
istiyorsanız, gitmeden önce ilgili yılın festival tarihini kontrol etmelisiniz.
Holi 2017 yılında 13 Mart’ta kutlandı. 2018 yılında 2 Mart’ta, 2019 yılında 21
Mart’ta kutlanacak. Hint arkadaşım Gaurav, Holi’yi kutlamak için en iyi
yerlerden birinin Jaipur olduğu bilgisini vermişti. Bu sebeple biz de
Hindistan’a geldiğimizin ertesi günü Holi’yi Jaipur’da yakalamak için tekrar
yollara düşmüştük. Şehrin sokaklarında, her yerde festival kutlanıyor. Fakat
kutlamalar için ayrıca özel bir adres daha var. Festival günü Jaipur’daysanız Hotel Khasa Kothi’ye mutlaka
uğramalısınız. Birçok insan kutlamalar için burada toplanıyor, ayrıca
gösteriler de gerçekleştiriliyor. Adresi “MI Road, Near Railway Station”,
tuk-tuklar adresi biliyor. Üzerinizde en güzel renk harmanının oluşması için
beyaz kıyafetlerinizi giyinin. Festival alanında ücretsiz boya kaseleri olsa da
siz yine de gitmeden yanınıza boyanızı alın. Ne kadar fazla renk olursa, o
kadar güzel. Şimdi festivale hazırız. Elinize bir tutam boya alın ve gördüğünüz
herkesin yanaklarına sürerek “Happy Holi” deyin. Hayatınızdaki en eğlenceli festivallerden
biri olacak Holi. Bizim otelimiz Arya Niwas’ta da kutlamalar olduğu için bir
süre sonra otelimize dönüyor, kutlamalara burada devam ediyoruz. Festival şehir
çapında öğle vakitlerinde sona eriyor, bu sebeple Holi günü erken
uyanmalısınız.
Jantar Mantar
Boyalarımızı
yıkadıktan sonra otelimizde yemek yiyoruz. Bir Hint öğünü olan thaliyi deniyoruz. Thali; pirinç,
seçeceğiniz sebze yemekleri ve mercimek çorbasından oluşuyor. Tabii bunların
hepsi oldukça farklı baharatlarla pişirilmiş, bir miktar da acı. Ben sevdim,
size de en az bir kere denemenizi tavsiye ederim. Yemeğimizi yedikten sonra
Holi günü açık olan tek yer olan Jantar
Mantar’a, yani gözlemevine gidiyoruz. Holi günü olduğu için öğleden sonra
saat 3’te açılıyor. Giriş ücreti 200 rupi. Eğer vaktiniz varsa ve
ilgileniyorsanız, Unesco Dünya Mirası Listesi’nde yer alan gözlemevi son derece
ilginizi çekecek.
Jal Mahal (Water Palace)
Eski şehir
merkezine 4 - 5 km mesafede bulunan Jal
Mahal yani su sarayı kraliyet ailesinin yazlık evi olarak inşa edilmiş. An
itibarıyla restorasyon dolayısıyla ziyaret edilemiyor. Fakat insanlar, sarayın
içinde bulunduğu gölün kenarında yürüyüş yapmaktan büyük zevk alıyorlar.
Vaktiniz varsa bir tuk-tukla anlaşıp, gidip görebilirsiniz. Yakınlarda kahve
içmek için bir yer arıyorsanız Hindistan’ın birçok yerinde şubesi olan Cafe Coffee Day’i deneyebilirsiniz. Jal
Mahal’deki şubenin adı Cafe Coffee Day - Amer Road, bir petrol istasyonunun
içinde. Tam adresi ise “Inside Hpcl, Sri Krishna Service Station, Amer Road,
Opp Jal Mahal & Man Sagar Lake”. Buranın kahveleri güzel, kekleri ve
sandviçleri lezzetli. Akşam yemeği durağımız Little Italy. Adresi “C/11, 3rd Floor, Prithviraj Road, C Scheme,
Ashok Nagar”. Adresle ilgili dikkat etmeniz gereken nokta restoranın bir
binanın 3. katında bulunduğu, gözden kaçması muhtemel. Otelimize 1,5 km
mesafede bulunan bu vejetaryen İtalyan restoranı Hint yemeklerine bir süre ara
vermek isteyenler için uygun bir durak. Pizar güzel, makarna ve İtalyan
tatlıları da mevcut. Fiyatlar ise ortalamanın üzerinde.
4. Gün – Jaipur
Jal Mahal |
4. Gün – Jaipur
Amer Fort
Günümüzün ilk
durağı görkemli Amer Fort yani Amber
Kalesi. Büyük bir kısmı saray olarak kullanılan kale, Jaipur’da görülmesi
gereken yerlerin başında geliyor. Otelimize yaklaşık 10 km mesafede bulunan
kaleye tuk-tukla ulaşım sağlıyoruz. Kaleye bahçeden giriş yapıyoruz. Bahçeyi
boydan boya yürüdüğümüzde bile kalenin Güneş Kapısı’na yani Suraj Pol’e ulaşmak için halen yolumuz
var. Biz bu yolu tırmanmak için çoğu insan gibi merdivenleri tercih ediyoruz. Yolu
belirli bir ücret karşılığı fil sırtında katetmek de bir seçenek. Yalnız son
zamanlarda gerçekleştirilen denetimlerde fillere kötü muamelede bulunulduğu ve fillerin
barınma imkanlarının yetersiz olduğu ortaya çıkmış. Bu sebeple bu seçeneği sizlere
de tavsiye etmiyorum. Yaklaşık 10 dakikalık bir tırmanıştan sonra kapıya (Suraj
Pol) ulaşıyoruz ve ana avluya (Jaleb
Chowk) geçiyoruz. Giriş biletimizi avluda, kapının hemen karşısındaki
gişelerden satın alıyoruz, ücret 500 rupi. Biletimizi aldıktan sonra ana giriş
merdivenlerinden çıkarak bir diğer avluda bulunan Diwan-i Am’a yani Halktan Seyirciler Salonu’na geliyoruz. Ardından
da olağanüstü güzellikteki Ganesh Pol
kapısına… Bu avluda biraz zamanınızı ayırıp detayları incelemelisiniz. Ganesh
Pol kapısından geçip ilerleyince vardığınız avluda Jai Mandir’e yani Zafer Salonu’na doğru çekildiğinizi
hissedeceksiniz. Küçük aynalardan ve mermer işlemelerden oluşan bu ihtişamlı
salonun yanından bir süre ayrılamayacaksınız. Bu salonun tam karşısında ise Sukh Niwas yani Zevk Salonu bulunmakta.
Kaleyi gezerken, giriş izni olan her yeri görmenizi tavsiye ederim. Çünkü gizli
odalar enfes manzaralar sunabiliyor. Kalede son avluya ulaşmak için çıkış
işaretlerini takip ediyoruz. Ulaştığımız yerin ismi zenana yani bir nevi harem. Bu avlu, hükümdarın yani mihracenin
eşlerini ve cariyelerini birbirlerinin haberi olmadan ziyaret edebilmesi
amacıyla tasarlanmış. Labirent gibi odalarda dilediğiniz kadar
dolaşabilirsiniz.
City Palace
Amer Fort’tan
sonra pembe şehrin merkezine tuk-tukla geri dönüyoruz. Gezi durağımız City Palace yani Şehir Sarayı, giriş
ücreti 500 rupi. Sarayın içerisinde avlular, bahçeler, farklı amaçlarla
kullanılmış binalar ve zarafet abidesi kapılar göreceksiniz. Ayrıca kraliyet
kıyafetleri, silahlar ve kutsal Hindu yazıtları örnekleri de burada
sergilenmekte. Yapı tek bir dönemin eseri değil, zaman içerisinde geliştirilmiş,
eklemeler yapılmış. Genel olarak Babür ve Racasthan mimarisinin bir harmanı
olarak değerlendiriliyor. Bu güzel sarayı vakit ayırıp görmenizi tavsiye
ederim. Konum olarak Jantar Mantar’ın hemen karşısında yer alıyor.
Ayurveda Masajı
Günümüzü, benim
için Hindistan’a gelmişken olmazsa olmaz bir aktiviteyle bitiriyoruz,
Hindistan’ın ünlü ayurveda masajları. Ayurveda masajı ve terapisinin aslında
birçok çeşidi var. Abhyanga ve shirodhara bunlardan bazıları. Otelimiz
Arya Niwas’ta ücret karşılığı çeşitli masaj hizmetleri veriliyor. Hatta
dilerseniz masajları bir ayurveda doktoru gözetiminde yaptırabiliyorsunuz. Ben
burada abhyanga masajı yaptırdım ve memnun kaldım. Bu masajda bitkisel yağlar
tüm vücuda uygulanıyor. Amacı rahatlama. Süresi 60 dakika, ücreti vergiler
hariç 800 rupi. Shirodhara masajı ise daha çok terapi olarak geçiyor ve alın
bölgesine özel bir teknikle uygulanıyor. Amacı zihinsel olarak kişiyi
gerginlikten ve stresten arındırmak. Ayurveda masajlarını yalnızca otelde değil,
bu tedaviyle ilgilenen tesislerde de yaptırabilirsiniz. Ayrıca Hindistan’da
ziyaret edeceğiniz diğer şehirlerde de bu hizmeti veren bir yer bulabilirsiniz.
Fakat rezervasyon yaptırmadan önce tesisin hijyen koşullarının isteklerinizi
karşıladığından emin olun. Ve tavsiyem buralara kadar gelmişken eğer
ilgileniyorsanız mutlaka bir ayurveda masajı yaptırın.
5. Gün – Agra, Fatehpur Sikri
5. Gün – Agra, Fatehpur Sikri
19666 Udz Kurj Express
Hindistan’daki beşinci günümüzün
şafağında yolculuğumuz Taj Mahal’in şehri Agra’ya. Jaipur tren istasyonu
otelimize yaklaşık 2 km mesafede. Trenimizin kalkışından 45 dakika kadar önce
bir tuk-tuka atlayıp istasyona doğru yola çıkıyoruz. Sizin de, yolculuğunuzdan
bir süre önce istasyona ulaşmanız yararınıza olur. Treninizin hangi raydan
hareket edeceğini istasyon içindeki tablolardan kontrol edebilirsiniz.
Bineceğimiz 19666 Udz Kurj Express her sabah 6.15’te hareket
ediyor. Trenin saat 11.00 civarında Agra’da olacağı bilgisi verilse de bizim
Agra’ya ulaşmamız neredeyse saat 13.00’ü buluyor. Ama trenle ilgili genel
olarak başka bir sorun yaşamıyoruz. Trenlerle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için yazının “Trenler” bölümüne
gidebilirsiniz.
Aman Homestay
Agra Cantonment tren istasyonuna
vardıktan sonra bir tuk-tuka atlayıp otelimize doğru yola çıkıyoruz.
Kalacağımız yerin ismi Aman Homestay,
adresi “P‐18, MIG Colony, Shilpgram Road, Taj Nagri Phase 1 Before Shilpgram
Parking”, Taj Mahal bilet gişesine 600 metre uzaklıkta. Burada 2 kişilik bir odanın
gecelik ücreti yaklaşık 35 dolar. Aman Homestay tertemiz, konforlu, modern
küçük bir aile işletmesi. Aile üyeleri tam manasıyla her şeyinizle
ilgileniyorlar. Aman, biz Hindistan’a gelmeden önce e-mail yoluyla birçok
konuda bize yardımcı oldu. Sizlere bu sevimli aile işletmesinde kalmanızı
kesinlikle tavsiye ederim. Aman’ın annesi Rajanna her gün 19.30’da akşam yemeği
hazırlıyor. Yemek otelin diğer misafirleriyle birlikte bir masanın etrafında
yeniyor. Yemeğe katılmak isterseniz saat 17.00’den önce kendilerine haber
veriyorsunuz, ücreti kişi başı 400 rupi. Fiyat kulağa biraz yüksek geliyor
olabilir ama yemeğin çeşitliliğini ve bolluğunu gördüğünüzde ve tadına baktığınızda
hiç de yüksek olmadığını anlıyorsunuz. Eğer Aman Homestay’de kalıyorsanız
Rajanna’nın yemeklerinin tadına mutlaka bakmalısınız. Hindistan’da yediğim en
güzel yemekleri Rajanna pişirmişti. Ayrıca ilgilenenler için yemek dersi de
veriyor. Belirtmeden geçemeyeceğim, Rajanna o kadar tatlı bir insan ki Delhi’ye
yolculuk edeceğimiz akşam haberimiz olmadan bize yolluk hazırlamıştı. Bu güzel
insanlar size kendinizi tam anlamıyla evinizde hissettiriyor. Biz onları
tanıdığımıza ve burada kaldığımıza çok memnun olduk.
Fatehpur Sikri
Bugünkü gezi durağımız, Agra’ya
yaklaşık 40 km mesafedeki Fatehpur Sikri.
Burası Babür İmparatorluğu’na kısa bir süre başkentlik yapmış, su sıkıntısı
yüzünden terk edilmiş bir şehir. Eğer Agra’ya kadar geldiyseniz vakit ayırıp bu
şehri görmenizi tavsiye ederim. Fatehpur Sikri’ye gitmek için Aman’dan yardım
istiyoruz. Aman bize bir taksi ayarlıyor. Taksi bizi Fatehpur Sikri’ye
götürüyor, gezdiğimiz süre boyunca bizi orada bekliyor ve Agra’ya geri
getiriyor. Tüm bunlar için toplam ücret 1400 rupi. Mesafe göz önünde
bulundurulduğunda ücret makul. Taksiyle bu güzel şehrin park alanına yaklaşık 1
saatte ulaşıyoruz. Ulaştığımız noktanın tam adı Gulistan Tourist Complex.
Buradan Fatehpur Sikri’nin Diwan-i Am girişine ulaşabilmek için servis aracına
biniyoruz, ücreti kişi başı 10 rupi. Giriş kapısına ulaştığımızda biletlerimizi
satın alıyoruz. Fatehpur Sikri giriş ücreti 510 rupi. Şehre Diwan-i Am
kapısından giriş yaptığımızda gezmeye saraylar ve köşkler kısmından başlamış
oluyoruz. Şehrin bu kısmında İmparator Ekber’in halk toplantılarında adalet
dağıttığı avluyu, özel görüşmelerini gerçekleştirdiği avluyu, Türk Müslüman,
Hindu ve Hristiyan eşlerinin saraylarını ve ayrıca süs havuzunu, beş katlı
Panch Mahal köşkünü ve harem bölümünü ziyaret edeceksiniz. Detayları kaçırmamak
için keşfinize vakit ayırmalısınız. Şehrin bu kısmını gezip bitirdiğinize emin
olduğunuzda, Jama Masjid avlusunu ziyaret etmeye hazırsınız demektir. Yönümüz
Shahi Darwaza (King’s Gate). Buradan Jama Masjid avlusuna giriş yapacağız. Avluya
ayakkabıyla giriş yasak. Bu sebeple ayakkabılarımızı çıkarıp yanımızda
getirdiğimiz galoşlarımızı giyiyoruz. Ardından avluyu detaylı bir şekilde
geziyor, Buland Darwaza’yı (Victory Gate) ve Shaikh Salim Chishti’nin mezarını
görüyoruz. Bir Hint masalı misali Fatehpur Sikri’yi gezmeyi bu noktada bitirmiş
oluyoruz. Park alanına ulaşımınızı yine 10 rupiye servis aracıyla sağlayabilir
veya bu yolu yürümeyi tercih edebilirsiniz. Biz bu sefer yürümeyi seçtik. Yaklaşık
15 dakika içinde taksiye ulaştık ve Agra’ya doğru yola çıktık.
6. Gün – Agra
Taj
Mahal Bileti ve Giriş Bilgisi
Seyahatimizin 6. gününde bu
şaheseri gün doğumunda, turuncu haliyle görebilmek için henüz hava
aydınlanmadan yollara düşüyoruz. Öncelikle Taj Mahal’in girişinden farklı bir yerde
bulunan bilet gişesinden biletimizi almamız gerekiyor. Gişe otelimize gayet
yakın, 600 metre mesafede. 5-10 dakika içerisinde gişeye ulaşıyoruz. Biletimizi
alabilmek için gişede yaklaşık yarım saat sıra bekliyoruz. Taj Mahal’in bilet
ücreti 1000 rupi. Bilet ücretine bir küçük su ve galoş dahil, bilet satış ofisinden
çıkmadan bunları almayı unutmayın. Biletlerimizi aldıktan sonra Taj Mahal’e giriş
yapmak için, bilet gişesinin önünde bulunan ücretsiz servis araçlarına
biniyoruz. Dikkat etmeniz gereken bir nokta, servis araçlarına binilen noktada
bir dolu tuk-tuk bulunuyor. Tuk-tuk sürücüleri ücretsiz servislerin geç
geleceğini ya da bunlara binseniz bile yürümeniz gerektiğini söyleyerek
tuk-tuklara binmenizi sağlamaya çalışıyorlar. Ücretsiz servisler oldukça sık geliyor
ve Taj Mahal giriş kapısına çok yakın bir yerde indiriyorlar sizi. Dolayısıyla
tuk-tuklara binmenize gerek yok.
Taj Mahal’in üç adet girişi var;
doğu, batı ve güney girişleri. Bize en yakın olan doğu girişi olduğu için buradan
giriş yapacağız. Servis aracından indiğimizde, girişte inanılmaz bir kuyruk
olduğunu görüyoruz. Bilet ve güvenlik kontrolleri sebebiyle burada 30-45 dakika
arası bekliyoruz. Dolayısıyla erkenden kalkıp yollara düşmüş olmamıza rağmen
gün doğumunu kaçırıyoruz. Anlaşılan o ki herkes sabah daha sakin olur
düşüncesiyle gelmiş. Eğer gün doğumunu yakalamak istiyorsanız oldukça erken
yola çıkmanız gerekiyor. Gün doğumunu kaçıracak gibiyseniz de hiç zorlamayın,
öğle vakitlerinde neredeyse hiç sıra olmuyor. Ziyaret için önemli bir not, Taj
Mahal Cuma günleri kapalı oluyor, programınızda bunu dikkate alın. Ayrıca Taj
Mahal biletinizi saklarsanız Agra Fort, Fatehpur Sikri ve Itimad-ud-Daulah
girişlerinde küçük indirimlerden yararlanabilirsiniz.
Taj Mahal
Dünyanın en güzel yapısı olarak
adlandırılan Taj Mahal’i görmeden gerçekleştirilen bir Hindistan ziyareti
kesinlikle düşünülemez. Birçoğunuzun aşina olduğu gibi Taj Mahal, Babür
İmparatorluğu hükümdarı Şah Cihan’ın, üçüncü eşi Mümtaz Mahal için yaptırdığı bir
anıt mezar. Mümtaz Mahal 14. çocuğunu dünyaya getirirken vefat ediyor. Şah
Cihan eşinin vefatından bir sene sonra sevgisinin derin kederi ile Taj Mahal’in
inşasını başlatıyor. Sadece anıt mezarın yapımı 8 yıl sürüyor ve inşasında
yaklaşık 20.000 kişi çalışıyor. Buradaki mermer kakma işleri binlerce yarı
değerli taş ile yapılıyor.
Taj Mahal’e doğu kapısından giriş
yapıyoruz. Sağ taraftaki bahçe giriş kapısı bizi tüm heybetiyle karşılıyor.
Girişe adımınızı attığınız anda ise nefesinizi tutmaya hazırlanın. Gördüğünüz o
ilk siluet beyninize kazınacak. Bahçe girişinden geçtiğinizde simetrik dört
kare bahçelerinin ardında Taj Mahal daha net seçiliyor olacak. Bahçe boyunca
ilerliyor, Taj Mahal’in sağında ve solundaki yapıları keşfe çıkıyoruz. Anıt
mezarın sol tarafındaki yapı bir cami, sağ tarafındaki yapı ise tüm kompleksin
tamamıyla simetrik olması amacıyla inşa edilmiş bir misafir köşkü. Kırmızı
kumtaşından yapılmış bu yapıları mutlaka inceleyin, işlemeler çok zarif, çok
güzel, sanki insanın ruhuna işliyor. Sıra anıt mezar ziyaretinde. Bilet
ofisinden aldığımız galoşlarımızı Taj Mahal’in merdiven çıkışında giyiyoruz.
Anıt mezarın içine girmek için acele etmemize gerek yok. Yarı saydam mermerin
üzerindeki harikulade zarif kakma işlerini ve Kuran’dan alıntıları büyülenmiş
gibi izliyor, bakmaya doyamıyoruz. Ne de olsa hayattaki tek seferlik tecrübelerden
biri, tadını çıkarmak gerekiyor. Taj Mahal’in dört yanını saran 40 metrelik mermer
minarelerin hafif dışa eğimli olduğunu, bir deprem durumunda eğer yıkılırlarsa
anıt mezarın üzerine yıkılmasınlar diye bu şekilde inşa edildiğini öğreniyoruz.
İçeriye girdiğimizde ise Şah Cihan ve Mümtaz Mahal’in o enfes kakma işleri ile
bezenmiş anıt mezarlarını görüyoruz. İçeride fotoğraf çekmenin yasak olduğunu
belirtelim. Taj Mahal ile ilgili her şeyi gördüğünüze emin olduğunuzda dilerseniz
bahçenin batı kanadındaki ücretsiz Taj Müzesini ziyaret edebilirsiniz. Taj Mahal
çıkışında bir kahve içmek, bir şeyler atıştırmak isterseniz doğu kapısı
çıkışında sağdaki yoldan ilerlediğinizde karşınıza çıkacak olan Cafe Coffee
Day’e oturabilirsiniz.
Agra Fort
Günümüzün ikinci gezi durağı,
Agra’da görülmesi gereken yerler arasında ikinci sırada bulunan Agra Fort yani Agra Kalesi. Kalenin
yapımına İmparator Ekber tarafından başlansa da, sonraki yıllarda Ekber’in
torunu Şah Cihan tarafından kaleye beyaz mermer detayları eklenmiş ve kale
adeta bir saraya dönüştürülmüş. Taj Mahal kompleksi tamamlandıktan 5 yıl sonra Şah
Cihan, oğlu Evrengzib tarafından bu kaleye hapsedilmiş ve 8 yıl boyunca,
ölümüne dek, buradan eseri Taj Mahal’i seyretmiş. Bir tuk-tukla anlaşıp kaleye
doğru yola koyuluyoruz. Kalenin giriş ücreti 550 rupi. Fakat biz Taj Mahal
biletimizi saklayıp buradaki bilet gişesinde ibraz ettiğimiz için ücret 500
rupiye iniyor. Bu ihtişamlı kale; halk görüşmeleri ve özel görüşmelerin
yapıldığı salonlar, camiler, farklı yapılardaki saraylar, yemyeşil bahçeler ve
mermer işli özel bölümlerden oluşuyor. Kalenin çoğu bölümünde harika taş
işlemeleriyle karşılaşacaksınız. Detayları kaçırmamak için ziyaretinize zaman
ayırmalısınız. Şah Cihan’ın son yıllarını geçirdiği sarayın mermer kakma işleri
ise bir yandan Taj Mahal’inkilere benzerken, diğer yandan farklı, çok hoş
detayları da içeriyor.
Sadar Bazaar
Agra’da alışveriş yapmak
istiyorsanız Sadar Bazaar bölgesini
ziyaret edebilirsiniz. Burada geleneksel Hint kıyafeti (sari), birçok çeşitte
ipek, kaşmir ve pamuk kumaşlar satan dükkanlar var, kumaş fiyatları Delhi’ye
göre oldukça uygun. Ayrıca Agra’ya özgü mermer kakma işiyle uğraşan birçok
mağazayı burada bulabilirsiniz. Fakat sahte mermerlere karşı dikkatli
olmalısınız. Mermer kakma işinde en güvenilir ve en iyilerden biri olan Subhash Emporium vaktiniz varsa mutlaka
ziyaret etmeniz gereken yerlerden. Adresi “18/1, Gwalior Road”. Önce size
mermer kakma işinin nasıl yapıldığını gösteriyorlar, sonra sizi muhteşem sanat
eserleriyle dolu galerilerine alıyorlar. Gördüğünüz her şeyde gözünüz kalacak
emin olabilirsiniz. Bir şeyler almak istiyorsanız pazarlık yapmayı ihmal
etmeyin.
Itimad-ud-Daulah (Baby Taj)
Bir sonraki gezi durağımız
Yamuna Nehri’nin karşı kıyısında bir anıt mezar, Mümtaz Mahal’in dedesi ve
İmparator Cihangir’in veziri Mirza Ghiyas Beg’in mezarı. Burası halk tarafından
Baby Taj olarak da biliniyor, asıl ismi Itimad-ud-Daulah.
Anıt mezar, Mirza Ghiyas Beg’in kızı ve İmparator Cihangir’in eşi Nur Cihan
tarafından yaptırılmış. Bir tuk-tuka atlayıp buraya geliyoruz. Giriş ücreti,
Taj Mahal biletinizi ibraz ederseniz 200 rupi, etmezseniz 210 rupi. Bu anıt
mezarda da yine harika mermer işleri bulunuyor, ince ince işlenmiş bir dolu
sanat eseri. Mermer işleri Taj Mahal’dekilerden bir miktar farklılık arz
ediyor. Burada çok sayıda mermer pencere kafes işleri bulunuyor. Vaktiniz varsa
bu zarif anıt mezarı ziyaret etmenizi tavsiye ederim.
Mehtab Bagh
Burası Taj Mahal’in muhteşem
karelerini yakalayabileceğiniz çok güzel bir park, giriş ücreti 200 rupi. İmparator
Babür tarafından inşa ettirilen Mehtab
Bagh günümüzde yeniden yapılandırılmış. Parkın Taj Mahal ile arasında
yalnızca Yamuna Nehri bulunuyor. Mehtab Bagh’a gelmek için en uygun zaman ise gün
batımı. Bu vakitlerde harika bir arka plan eşliğinde Taj Mahal’i seyre
dalabilirsiniz. Mehtab Bagh, Itimad-ud-Daulah’a yakın bir mesafede. Tuk-tukla
iki yeri birden rahatlıkla ziyaret edebilirsiniz. Vakit ayırıp bu parkı
görmenizi kesinlikle tavsiye ederim.
Bamboo Cafe
Akşam yemeği için durağımız
turistlerin buluşma noktası, çok sevimli Bamboo
Cafe. Biz bu cafeyi otelimizin hemen arkasında olduğu için keşfettik, çok
da memnun kaldık. Burada hem Hint yemeklerini hem de uluslararası yemekleri
bulabilirsiniz. Ufak tefek atıştırmalıklar da mevcut. Bizim denediğimiz her
şeyin tadı oldukça lezzetliydi, fiyatları da gayet uygun. Cafe sahipleri de çok
tatlı, yardımsever insanlar. Yakınlardaysanız uğrayın, pişman olmazsınız. Adresi
“M.I.G 30, Shilpgram Road, Taj Nagari Phase 1”. Aman Homestay’in hemen
arkasındaki ana yolda bulunuyor.
12001 Shatabdi Express
Agra’daki keşfimizi tamamlamış
bulunuyoruz. Otelimizden bir tuk-tuka atlayıp Agra Cantonment tren istasyonuna yaklaşık
20 dakikada ulaşıyoruz. Yine yaklaşık yarım saat öncesinde istasyonda
bulunuyoruz. Trenimiz 12001 numaralı
Shatabdi Express. Agra’dan her gün 21.15’te hareket eden bu tren ile
Delhi’ye gideceğiz. Trenimiz Agra’dan 45 dakika gecikme ile hareket ediyor.
Fakat yolculuk yine de planlandığı gibi 2 saat 15 dakika sürüyor. Biletimize sıcak
yemek dahil. Trende hizmet gayet güzel. Yolculuğumuz konforlu geçiyor. Trenin
geç gelmesi dışında bir sıkıntı yaşamıyoruz. Trenlerle ilgili detaylı bilgiye
ulaşmak için yazının “Trenler”
bölümüne gidebilirsiniz.
7. Gün –
Delhi
Bloomrooms @ New Delhi Railway Station
Hindistan’daki 6. günümüzün gecesinde,
aslında 7. günümüzün sabahında saat 00.15’te, New Delhi Railway Station yani Yeni Delhi Tren İstasyonu’na
ulaşıyoruz. Otelimiz istasyona yaklaşık 5 dakika yürüme mesafesindeki Bloomrooms, adresi “8591, Arakashan
Road, Opp Railway Station, Paharganj”. Delhi’deki otelimiz diğer şehirlerdekilere
kıyasla daha pahalı. Bu, şehrin pahalılığından kaynaklanıyor. Otelde çift
kişilik bir odada tek gecelik konaklama, vergiler dahil yaklaşık 50 dolar.
Bloomrooms tertemiz, konsept bir otel. Ortasında ferah bir avlusu, katlarda
ücretsiz su, çay, kahve temin edebileceğiniz büfeler var. Ayrıca otelin alt
katında güzel bir restoranı da mevcut. Kahvaltı yapmak isterseniz burada ücret
karşılığı açık büfe kahvaltıdan yararlanabilirsiniz. Otelin tek dezavantajı çok
gürültülü bir bölgede yer alması. Özellikle odanız Arakashan Caddesi tarafında
ise odanıza yalnızca balkondan erişebiliyorsunuz. Dolayısıyla odanız yolun
bütün gürültüsünü alıyor. Biz gitmeden önce bu bilgiye sahip olduğumuz için
yanımızda kulak tıkacı getirmiştik. Bu sebeple gürültü bizim için problem
olmadı. Ama tıkaç olmadan uyumak bir hayli zor olabilir. Çünkü bu yol, gece
gündüz hep gürültülü. Biz buna rağmen Bloomrooms’tan genel olarak memnun
kaldık, bir sıkıntı yaşamadık.
Delhi Metrosu: Metroyu kullanabilmek için tek seferlik gidiş jetonu
alabileceğimiz gibi, üzerine yükleme yapabileceğimiz ‘Smart Card’ da alabiliriz. Biz kart almayı tercih ediyoruz. Kartın
ücreti 150 rupi, 50 rupisi depozito. Yani kartı iade ettiğinizde, bu tutarı kartın
içinde kalan miktarla birlikte size iade ediyorlar. Fakat bu tutardan bir
miktar kesinti yapıldığını belirtelim. Bu kart ana bilet gişelerinden değil ‘Customer Care’ bölümünden temin
ediliyor. Karta daha sonra tekrar yükleme yapmak isterseniz en düşük yükleme miktarı
200 rupi. Kartı metroya binerken ve metrodan inerken turnikeye okutmanız
yeterli. Metro ücretleri ise oldukça uygun, Smart Card ile gittiğiniz mesafeye
göre yaklaşık 15-20 rupi. İstasyonlarda metroya binmeden önce her seferinde
güvenlik kontrolünden geçiliyor, ayrıca çantalar da x-ray cihazından geçiyor.
Bu sebeple her binişte kontrolde sıra beklemeniz muhtemel. Sıra beklemek
dışında metro kullanımı oldukça rahat. Gideceğiniz yerlerin yakınlarında durak
varsa metroyu kullanmanızı tavsiye ederim. Hem ucuz, hem de trafik sorunu
olmadığı için hızlı.
Red Fort
Delhi’deki ilk gezi durağımız Red Fort yani Kırmızı Kale. Red Fort,
Delhi’nin eski şehir kısmında bulunuyor. Otelimizden tuk-tukla yaklaşık 20
dakikada kaleye ulaşıyoruz. Şah Cihan tarafından inşa ettirilen Red Fort’un giriş
ücreti 500 rupi. Kaleye, ana giriş kapısı Lahore Gate’den giriş yapıyoruz.
Kapıyı geçtiğimizde bizi karşılayan bölüm bir zamanlar ipek kumaşların ve
mücevherlerin satıldığı pazar yeri olan Chatta Chowk. Şimdilerde bu pazar
yerinde hediyelik eşya satışı yapılıyor. Pazar yerinden sonra biletlerimizi
okutacağımız kapıya gelmiş bulunuyoruz. Kapının içinde bulunduğu yapı bir
zamanlar kraliyet müzisyenleri, atlar ve fillerin bulunduğu Naubat Khana, yani
Davul Evi’ymiş (an itibarıyla üst katında Savaş Anıtı Müzesi bulunuyor). Bu
bölgeden sonra göreceklerimiz; diğer kalelerde olduğu gibi halk görüşmeleri ve
özel görüşmelerin yapıldığı salonlar, bir cami (Moti Masjid), hükümdarın ve baş
kadının özel daireleri ve kraliyet mensubu diğer kadınların yaşadığı harem
bölümü (şu anda Arkeoloji Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor). Kale bir miktar
tahrip edilmiş olsa da görkemli zamanlarındaki hali tahmin edilebiliyor. Bazı
saraylardaki mermer işleri korunabilmiş fakat bazılarındaki yarı değerli taşlar
çalınmış. Kale ile ilgili çok güzel bir detay, sarayların arasında kanallarla
su akışı sağlanması ve bu sayede klima etkisi yaratılması. Sonuç olarak tüm
detaylarıyla Red Fort, Delhi’de ziyaret edilecek ilk noktalardan.
Jama Masjid
Turumuza eski şehir merkezinde
devam ediyoruz. Ziyaret edeceğimiz yer Hindistan’ın en büyük camisi Jama Masjid. Cami Red Fort’a çok uzak
bir mesafede olmasa da hava sıcak olduğu için bir tuk-tuka biniyoruz. Şah Cihan
tarafından inşa ettirilen bu cami halen aktif olarak kullanılıyor. Jama
Masjid’e giriş aslında ücretli değil ama kamera ücreti adı altında herkesten
300 rupi alıyorlar, bu ücreti ödemek zorundasınız. Ayrıca girişte ayakkabılarınızı
çıkarmanız gerekiyor. Biz yanımızda galoş getirdiğimiz için ayakkabımızı
çıkarıyor, galoşlarımızı giyiyoruz. Ayakkabınızı yanınıza almak için bir poşet
getirirseniz iyi olur, yoksa elinizde taşımak zorunda kalırsınız. Avludan içeri
girdiğimizde beyaz mermer ve kırmızı kum taşının uyumuna, caminin ince
işlemelerine hayran kalıyoruz. Ayrıca hemen Cuma namazından sonra gittiğimiz
camideki ibadeti gözlemlemek de bizim için ayrı bir tecrübe oluyor. Camideki
minareye tırmanmak isterseniz ekstra 100 rupi daha ödeyip buradan şehrin bir
bölümünün manzarasına hakim olabilirsiniz.
Chandni Chowk
Eski şehirdeki son durağımız,
sıra sıra tarihi çarşıları birbirine bağlayan geçitlerden oluşan Chandni Chowk. Buraya aslında alışveriş
yapmaya gitmiyoruz. Amacımız yerel çarşıları keşfetmek. Jama Masjid’den çok
uzak bir mesafede bulunmuyor Chandni Chowk. Bir tuk-tuka atlayıp kalabalık
yolların arasından çarşıya ulaşıyoruz. Çarşı gerçekten oldukça kalabalık,
gezerken çantanıza göz kulak olmalısınız. Burada labirent gibi sokaklarda
kaybolabilir, kendinizi ortaçağda hissedebilirsiniz.
Humayun’s Tomb
Gezi rotamız Yeni Delhi’den
devam ediyor. Ziyaret noktamız Humayun’s
Tomb, yani Hümayun Türbesi. Chandni Chowk’tan Hümayun Türbesi’ne gidebilmek
için metroyu kullanıyoruz. Metroya bineceğimiz durağın adı Chandni Chowk, hattın rengi sarı. Zaten bu duraktan tek hat
geçiyor. Hümayun Türbesi’ne en yakın durak ise JLN Stadium. Bu durağa gidebilmek için bir aktarma yapmamız
gerekiyor. Öncelikle sarı hatta HUDA
City Centre yönüne giden metroya biniyoruz ve Central Secretariat durağında iniyoruz. Ardından mor hatta geçiş
yapıyoruz. Mor hatta Badarpur yönüne
giden metroya biniyor ve JLN Stadium
durağında iniyoruz. Bu duraktan Hümayun Türbesi’ne yaklaşık 1,5 km’lik bir
mesafe var. Hava sıcak olduğu için türbeye kadar yürümüyor, bir tuk-tuk
çeviriyoruz. Türbeye giriş ücreti 500 rupi. Burası Delhi’de kesinlikle ziyaret
etmeniz gereken yerlerden biri. Hümayun Türbesi, İran mimarisinden etkilenmiş
yapısı ile gerçekten büyüleyici. Babür imparatorlarından Hümayun için eşi Hacı
Begüm tarafından, beyaz mermer ve kırmızı kumtaşından yaptırılan türbe yemyeşil
bahçelerle donatılmış bir komplekste yer alıyor. Burada ayrıca Hacı Begüm’ün,
Isa Khan’ın ve Khan-i-Khanan’ın türbeleri de bulunuyor.
Hazrat Nizamuddin Dargah
Hümayun Türbesi’ne yürüyerek 5
dakika mesafede olan bu dergah adını Müslüman Sufi Nizamuddin Auliya’dan alıyor. Dergah kendini öylece gözler önüne
sermiyor, bir pazar yerindeki küçük giriş kapısından içeri giriyorsunuz. Giriş
ücretsiz. İçeri ayakkabılarla girmek yasak. Biz yine yanımızda getirdiğimiz
galoşlarımızı kullanıyoruz. Bir dizi koridordan geçtikten sonra bazı sesler
duymaya başlıyoruz. Bu sesler aslında aşkla ve şevkle hep bir ağızdan okunan
ilahiler. Türbenin etrafında bu seremoniye katılan bir dolu insan. Eğer
Hindistan’a gelmekteki amaçlarınızdan biri farklı dinleri görmek, bunların
nasıl yaşandığını gözlemlemek ve bu gibi ortamlardaki maneviyatı hissetmekse bu
dergahı ziyaret etmenizi tavsiye ederim. Ziyaretin benim açımdan gayet farklı bir
deneyim olduğunu söyleyebilirim.
Connaught Place, Janpath
Sıra geldi Delhi’nin modern
tarafını keşfetmeye. Bu sebeple ilk adresimiz Yeni Delhi’nin ticari merkezi Connaught Place. Dairesel kemerlerle
ayrılmış oldukça büyük olan bu meydanda birçok mağaza ve restoran bulunuyor.
Bir akşam vaktinizi burayı gezmeye ayırabilirsiniz. Oldukça renkli ve canlı bir
meydan. Alışveriş yapmak için ise dairenin etrafındaki caddelerden biri olan Janpath’i tercih edebilirsiniz. Burada
çok güzel butikler ve hediyelik eşya alabileceğiniz dükkanlar var. Akşam yemeği
için tercihimiz hemen meydanda bulunan United
Coffee House, tam adresi "Shop No. E-15, Inner Circle". Adına aldanmayın burası bir cafeye hiç benzemiyor, aksine gayet
ağır bir restoran. Ben burada ünlü ‘butter chicken’ yani tereyağlı tavuk
denedim. Tadı güzeldi, tavsiye ederim. Restoranın menüsü oldukça geniş ve
uluslararası yemekleri de bünyesinde barındırıyor. Yalnız fiyatların oldukça
pahalı olduğunu belirtmek lazım. Kahve içinse adım başı bir Cafe Coffee Day bulabilirsiniz.
8. Gün –
Delhi
Qutb Minar
Hindistan’daki son günümüzde
yönümüz güney, ilk gezi durağımız ise 73 metre uzunluğuyla Qutb Minar yani Kutb Minare. Otelimizden Qutb Minar’a gitmek için yaklaşık
15 dakika mesafedeki New Delhi metro
durağına yürüyoruz. Bu duraktan 2 adet hat geçiyor. Birisi ekspres havaalanı
hattı, bunu Türkiye’ye dönüş yolculuğumuzda kullanacağız. Diğeri ise Kutb
Minare’den geçen sarı metro hattı. Bu hattı HUDA City Centre yönünde kullanarak yaklaşık yarım saat içerisinde Qutb Minar metro istasyonuna
ulaşıyoruz. Yalnız Kutb Minare kompleksine ulaşmak için hala yolumuz var. Bu
sebeple metro durağı girişindeki tuk-tuklara biniyor ve 5-10 dakika içerisinde
kompleks girişine ulaşıyoruz. Giriş ücreti 500 rupi. Yanınızda büyük
çantalarınız varsa bilet gişesinin yanındaki vestiyere bırakmanız gerekiyor.
Küçük çantalar ise problem olmuyor, yanınıza alabiliyorsunuz. Komplekse giriş
yapıyor ve ihtişamlı minareye doğru yürüyoruz. Minare, İslam’ın Hindistan’daki
zaferinin bir göstergesi olarak Kutbeddin Aybek tarafından inşa edilmiş. Üzerine
halkalar halinde Kuran’dan alıntılar işlenen Qutb Minar gerçekten oldukça
etkileyici. Döneminin en uzun yapısı olan minare Hindistan’da kesinlikle
ziyaret etmeniz gereken noktalardan biri. Qutb Minar’ın hemen yanıbaşında
bulunan Kuvvet-ül İslam Camisi de minare ile aynı şekilde zafer sembolü olması niyetiyle
inşa edilmiş. Hatta caminin yapımında 27 adet tapınağın yıkımından elde edilen
malzemeler kullanılmış. Komplekste ayrıca medrese, türbe, demir sütun ve
tamamlanamamış minare bulunuyor. Her birini özenle gezmek için vakit
ayırmalısınız. Bu muhteşem yapıları ziyaret ettiğinize kesinlikle pişman
olmayacaksınız.
Hauz Khas Village
Günümüzün ikinci gezi durağı 14.
yüzyıldan kalma anıt mezarları, harika doğası ve güzel butikleri ile Hauz Khas Village. Buraya gitmek için
yine sarı metro hattını kullanacağız. Qutb
Minar istasyonundan Jahangirpuri
yönünde metroya biniyor ve Green Park
durağında iniyoruz. Buradan Hauz Khas’a ulaşmak için biraz mesafe var, tuk-tuka
binebilir veya yürüyebilirsiniz. Biz buraya ulaşmak için ‘Deer Park’ yani geyik
parkına kadar tuk-tuka biniyor, geyik parkından ise yürüyerek geçiyoruz. Sağ
tarafımızda geyikler, sol tarafımızda antik anıt mezarlar, Hauz Khas’ın
merkezine ulaşıyoruz. Öncelikle kahve içmek için Coast Cafe’ye oturuyoruz. Adresi “2nd & 3rd Floor, above Ogaan,
H2 Hauz Khas”. Modern Coast Cafe Hindistan’da gördüklerimizin en iyisi
diyebilirim. Biz burada kahve ve pasta denedik, oldukça lezzetliydi. Yemekler
de gayet güzel görünüyordu, aç olsaydık kesinlikle tatmak isterdik. Fiyatlar
ise ortalama. Yolunuz bu bölgeye düşerse muhakkak uğrayın. Kısa bir kahve
molasından sonra Hauz Khas sokakları arasında gezinmeye başlıyoruz. Bu
sokaklarda harika butikler var. Çok güzel kumaşlar, sariler, modern tasarımlar
ve hediyelik eşyalar bulabilirsiniz. Burada önünüze çıkan her sokağa girin
pişman olmazsınız. Sokakları bitirdiğimizde enfes göl manzarasının yanındaki
anıt mezarlar bölümüne geçiyor ve bir müddet burada geziyoruz. Eğer Delhi’de
yeterince vaktiniz varsa Hauz Khas’a uğramanızı ve Delhi’nin modern yüzünü
görmenizi tavsiye ederim.
Akshardam Temple
Gezmeye bir Hindu tapınağı olan
devasa Akshardam Temple ile devam
ediyoruz. Buraya gitmek için önce mavi metro hattına ulaşmalıyız. Bulunduğumuz Hauz Khas durağından Jahangirpuri yönünde sarı metro hattına
biniyor ve Rajiv Chowk durağında
iniyoruz. Bu duraktan City Centre
yönünde mavi metro hattına biniyor ve Akshardam
durağında iniyoruz. Duraktan tapınağa yaklaşık 10 dakikada yürüyoruz. Tapınak
girişi ücretsiz. İçeriye girmeden önce çantalarımızı, telefonlarımızı yani her
şeyimizi emanet dolabına bırakmamız gerekiyor. Yanımıza sadece su alabiliyoruz.
Emanet dolabına eşya bırakmak için ise öncelikle orada bulunan masalardan bir
kart alıyoruz, bilgilerimizi yazıyoruz. Bu kartı eşyalarla birlikte görevliye
teslim etmeliyiz. Sıramız geldiğinde eşyalarımızı bırakıyor ve güvenlik
kontrolü bölümüne geçiyoruz. Kadınlar ve erkekler ayrı ayrı kontrolden
geçiyorlar. Emanet bırakma ve güvenlik kontrolü toplamda yaklaşık 1 saat
sürüyor. Çünkü giriş oldukça kalabalık. İçeriye girdikten sonra bu ihtişamlı
tapınağın büyülü dünyasıyla karşılaşıyoruz. Burası kocaman bir kompleks,
içerisinde birçok bölüm bulunuyor. Her yerini gezebilmek için vakit
ayırmalısınız. Burada bulunan havuzlar, bahçeler ve tapınağın içi tertemiz. Tapınağın
içerisine girerken ayakkabılarımızı çıkarmamız gerekiyor. Ayakkabılarımızı
tapınak girişindeki ayakkabı emanet bölümüne bırakıyor ve galoşlarımızı
giyiyoruz. Tapınağın içi ve dışı sayısız tanrı, aziz ve hayvan oyma figürleriyle
dolu, oldukça etkileyici. İçeride tam ortada bulunan altın kaplama heykel ise tapınağın
onuruna inşa edildiği, Swaminarayan Hinduizm’inin ana figürü Bhagwan Swaminarayan. Akshardam Temple,
Delhi’de kesinlikle ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri, kültürel anlamda
benzersiz bir tecrübe sunuyor. Ayrıca bu komplekste dilerseniz bot gezisine,
film gösterimine ve her akşam gerçekleşen su gösterisine ücret karşılığında katılabilirsiniz.
İçeride yiyecek ve içecek temin etmek isteyenler için bir de restoran
bulunuyor.
Khan Market
Hindistan’daki son günümüzde
mağazalar kapanmadan biraz alışveriş yapmak istiyoruz. Bu sebeple durağımız Khan Market. Akshardam metro durağından Dwarka
Sector yönünde mavi metro hattına biniyor ve Mandi House durağında iniyoruz. Buradan da Badarpur yönünde mor metro hattına binip Khan Market durağına geliyoruz. Khan Market harika butiklerin, ev
eşyaları satan mağazaların ve ayurvedik ürünlerin satıldığı dükkanların
bulunduğu, alışveriş sevenler için adeta cennet bir bölge. Vaktiniz varsa
buranın altını üstüne getirmenizi tavsiye ederim.
Gurudwara Bangla Sahib
Hindistan’da göreceğimiz son
tapınak bir Sih tapınağı olan Gurudwara Bangla
Sahib. Sihizm; Hinduizm ve İslam’ın harmanlanmasıyla oluşturulmuş bir din.
Sihlerin ise askeri kökenli, seçkin bir topluluk oldukları söyleniyor. Tapınağa
gidebilmek için metroya Khan Market’ten
Mandi House yönünde biniyor ve Central Secreteriat durağında iniyoruz.
Ardından sarı metro hattına geçiş yaparak Jahangirpuri
yönünde metroya biniyor ve Patel Chowk
durağında iniyoruz. Tapınak girişi ücretsiz. Yalnız içeriye girebilmek için
başımızın kapalı olması gerekiyor, sadece kadınların değil erkeklerin de. Fakat
örtüler bizdeki baş örtüsü gibi değil, daha çok bandanaya benziyor ve tapınağın
girişinde temin edilebiliyor. Ben örtü olarak şalımı kullandım. Ayrıca Sih
tapınaklarına çıplak ayak girmek gerekiyor, çorap ya da galoş kabul edilmiyor.
Ama içerisi oldukça temiz, endişe etmenize gerek yok. İnsanlar tapınak
girişindeki küçük ayak havuzlarında ayaklarını yıkayıp içeriye öyle giriyorlar.
Ben bu kısmı es geçtim. Tapınağa girdiğinizde sizi ilahiler ve gösterişli altın
kaplama iç mekan karşılıyor. Tapınağın yanında ise kocaman bir havuz bulunuyor.
Burada insanlar abdest benzeri bir ritüel gerçekleştiriyorlar. Eğer benim gibi
farklı dinler ve kültürlerle ilgileniyorsanız bu tapınağı görmenizi, Sih
ayinlerine ve ritüellerine tanık olmanızı tavsiye ederim.
Rajpath, India Gate
Hindistan’daki son gezi
durağımız başkent Delhi’nin devlet binaları, resmi geçit törenlerinin yapıldığı,
etrafı yeşil alanlarla çevrili Rajpath
ve zafer takı India Gate yani
Hindistan Kapısı. Bu bölgeye gitmek için yine sarı metro hattını kullanıyoruz.
Bulunduğumuz Patel Chowk durağından HUDA City Center yönünde metroya biniyor ve Central Secretariat durağında iniyoruz. Bu metro durağının
bulunduğu noktada, yolun bir tarafında India Gate, bir tarafında ise Başkanlık
Sarayı Rashtrapati Bhavan bulunuyor.
Başkanlık Sarayı’nın içini ziyaret etmek isterseniz, önceden internetten
rezervasyon yapmanız gerekiyor. Buradan Rajpath boyunca yürüyüp India Gate’e
ulaşabilirsiniz. Ayrıca bölgede Kuzey ve Güney Sekreterlik binaları ve meclis
binası Sansad Bhavan da bulunuyor. Bu ihtişamlı bölgeyi görmeden Delhi’den
ayrılmayın.
9. Gün –
Delhi
Delhi Indira Gandhi International Airport
Dönüş yolculuğumuz Indira Gandhi
Havalimanı, terminal 3’ten. Yine 2,5 saat öncesinden havalimanında bulunmamız
gerekiyor. Bu sebeple sabahın erken saatlerinde yollara düşüyoruz. Havalimanına
metro ile ulaşım sağlayacağız. Bu sebeple otelimize yürüyerek yaklaşık 15
dakika mesafedeki New Delhi metro
istasyonuna gidiyoruz. Buradan ekspres havalimanı hattına bineceğiz. Tren her
15 dakikada bir hareket ediyor. Tek binişlik jetonu metro istasyonunun içinden
60 rupi karşılığında satın alıyoruz. Havalimanı 3. terminale yaklaşık 20
dakikada ulaşıyoruz. Sizlere tavsiyem, eğer oteliniz bu metro hattına yakınsa
başka ulaşım araçlarıyla hiç uğraşmayın, metroyla ulaşım çok kolay, çok rahat,
hem de ucuz. Havalimanına gelip gümrükten geçtikten sonra eğer vaktiniz varsa mutlaka
uğramanızı tavsiye ettiğim mağaza, duty free alanında bulunan Ishana. Bu harika yerde Hint kültürü
ile ilgili birçok ürünü bulabilirsiniz. Biz burada Hindistan’a tekrar görüşmek
üzere veda ediyoruz. Tekrar gelmeliyiz çünkü henüz görmediğimiz onlarca şehri
var bu güzel ülkenin. Siz de hayatınızda en az bir kez mutlaka görün tam
manasıyla kültür mozaiği olan bu ülkeyi ve insanların her koşula karşı hayatla
nasıl barışık yaşadığını.
Indira Gandhi Havalimanı, Ishana |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder