Kapadokya


Göreme’deki otelimiz Dervish Cave House, Gaferli Mahallesi Cevizler Sokak numara 6’da. Göreme’nin merkezine yürüyerek 2 dakika mesafede. Otel görevlileri oldukça yardımsever ve kibar. Booking.com’dan standart oda rezerve etmemize rağmen bize king suit odalarını verdiler. Gayet büyük ve ferah bir odaydı, içi oldukça otantikti. Kapadokya’ya kadar gelmişken mağara odalarda kalmak çok hoş bir tecrübeydi, sizlere de tavsiye ederim. Planımızı ana hatlarıyla yazacak olursak:

1. Göreme
2. Çavuşin
3. Avanos
4. Paşabağ
5. Zelve
6. Devrent Vadisi
7. Ürgüp
8. Uçhisar
9. Güvercinlik Vadisi
10. Derinkuyu Yeraltı Şehri
11. Ihlara Vadisi

İlk Gün: Otelde kahvaltımızı yaptıktan sonra ilk durağımız Göreme Açık Hava Müzesi. Girişte müze kart kullanabiliyorsunuz. Tavsiyem müze kartınızı Kapadokya’ya gelmeden önce temin etmeniz. Çünkü gişelerde çok fazla sıra oluyor ve bazen müze kartları tükenebiliyor. Yabancı misafirleriniz varsa buradaki gişelerden Museum Pass Kapadokya kartını satın alabilirsiniz. Kapadokya bölgesinde 3 gün geçerli olan bu kartın ücreti 45 TL. Göreme Açık Hava Müzesinde birçok kilise ve şapel bulunmakta. Hepsini gezin, en fazla 2 saatinizi alır. Bunlardan Karanlık Kilise ekstra ücrete tabi, 10 TL. Bu kilisenin içi güneş almadığı için freskler diğer kiliselerdekilere nazaran daha iyi korunmuş durumda.

Göreme Açık Hava Müzesi

İkinci durağımız Çavuşin Köyü. Göreme’den yaklaşık 4 km uzaklıkta. Köyün içlerine doğru aracınızla ilerleyin. Merkeze geldiğinizde arabanızı park edip yürüyerek dolaşmalısınız. Oradaki küçük, sevimli cafelerde kahvenizi içebilirsiniz. 70’li yıllara kadar hane olarak kullanılan tarihi peri bacalarını ziyaret etmek isterseniz eski köyün içine doğru uzanan toprak patikayı takip etmelisiniz, oklar size yol gösterecektir. Tarihi eve geldiğinizde evin sahipleri size geçmiş yıllarda peri bacalarında nasıl yaşadıklarını, odaları göstererek hangi amaçlarla kullandıklarını tek tek anlatacak. Bu evi ziyaret etmek ücretsiz fakat ev sahiplerinin sattığı ufak tefek ürünlerden satın almak şartıyla. Tarihi evden köyün eski kilisesine ulaşmak isterseniz evden çıktığınızda sağ tarafınızdaki üst yoldan ilerlemelisiniz. Köyün bir diğer kilisesi olan Çavuşin Kilisesine ise köyün merkezinden aracınızla ulaşım sağlamanız gerekiyor. Çünkü kilise köyün girişinde ve yürümek için pek yakın bir mesafede değil. Unesco tarafından koruma altına alınan bu kilise görülmeye değer. Girişte müze kart geçerli.

Çavuşin, Tarihi Ev

Üçüncü durağımız Çavuşin’e 4-5 km mesafedeki Avanos. Öğle yemeği için, hakkında okuduğumuz güzel yorumlara dayanarak Benzade Konak Kafe’ye gidiyoruz. Fakat restoran kapalı, hizmet vermiyor. Geçici bir durum mu yoksa kalıcı mı bilgi edinemiyoruz. Biz de rotamızı Baklacı Sokak numara 1’deki Bizim Ev restoranına çeviriyoruz. Burada yoğurtlu kebap, testi kebabı ve güveç deniyoruz. Restoranın yemeklerini genel olarak beğeniyoruz. Fiyatları ortalamanın üzerinde, hizmeti güzel. Avanos’taki gezi duraklarına gelecek olursak, buraya kadar gelmişken Kızılırmak nehri üzerindeki Sallanan Köprü’den muhakkak geçmek gerek. Burada yapılacak bir diğer şey Yeni Mahalle Dereyamanlı Sokak Numara 44’te bulunan Güray Müze’yi ziyaret etmek. Müze sayısız harika çini eserle dolu. Eserler yalnızca klasik değil birçok farklı tarzda. Giriş ücreti 10 TL, müze kart geçerli değil. Müzenin dış tarafında bir de satış ofisi mevcut, içerisinde çanak/çömlek yapımını 5 TL karşılığında deneyimleyebileceğiniz bir atölyeye de sahip. Atölyede kendi yaptığınız çanak/çömleği yanınızda götürebiliyorsunuz.

Avanos, Güray Müze

Dördüncü durağımız Avanos’tan yaklaşık 5 km uzaklıktaki Paşabağ. Bu bölge bir müze kapsamında olmadığından peri bacalarını görmek için bir ücret ödemenize gerek yok. Dilediğiniz gibi gezip dolaşabilir, orada bulunan yerel satıcılardan hediyelik eşya, yiyecek ve içecek satın alabilirsiniz. Buradaki peri bacalarının oluşumları diğerlerine nazaran biraz farklı, sanki şapkaları var gibi. Bazılarının içlerine girebilir, üstlerine tırmanabilirsiniz.

Paşabağ

Bir sonraki gezi durağımız Zelve Açık Hava Müzesi. Paşabağ’dan yalnızca 1 km uzaklıkta. Müze kart geçerli. İçerisinde 3 adet vadi bulunmakta. Müze girişinde vadilerin bulunduğunuz yerden uzaklıkları yazıyor. Müze oldukça geniş bir alanı kapsıyor. Zelve Açık Hava Müzesinde dilediğiniz vadileri gezebilir, istediğiniz kadar vakit geçirebilirsiniz. Görmeye değer bir bölge.


Zelve Açık Hava Müzesi

Devrent Vadisine yol üzerinden geçerken uğruyoruz. Zelve Açık Hava Müzesindeki görevlilere Devrent Vadisine nasıl gideceğimizi soruyor, yol tarifini onlardan alıyoruz. Vadi Zelve’den uzak bir mesafede değil, gidip görmeye değer. Burası birçok farklı şekildeki peri bacalarından oluşuyor. Ünlü deve figürlü peri bacası da burada. Ayrıca vadiyi gezmek için herhangi bir giriş ücreti ödemenize gerek yok.

Devrent Vadisi

Akşam olmak üzereyken Ürgüp’e doğru yola koyuluyoruz. Gün batımı yol üzerinde giderken bile harika. Ürgüp’e geldiğimizde şehrin merkezinde ufak bir tur atıyoruz. Ardından sıcak bir şeyler içmek için hemen merkezde, Cumhuriyet Meydanı numara 10-12’de bulunan Şüküroğulları Cafe & Restaurant’a oturuyoruz. Burası oldukça büyük ve şık bir restoran. Menüsünde ne ararsanız var, yemek, pasta, sıcak içecekler. Ürgüp’te bir şeyler yiyip içmek için doğru adres.

Akşam yemeği için durağımız Avanos, Orta Mahalle Numara 88’de bulunan Evranos Restaurant. Burada Türk gecesi eğlencesi düzenleniyor. Eğlencede sema, çeşitli yörelerden folklor ve kına gecesi örneklerini görüyorsunuz. Biz bu restoranı açıkçası yabancı bir misafirimiz olduğu için tercih ettik. Gösteriler Türkler için oldukça tanıdık. Fiyatı yemek, içecekler ve mezeler dahil 100 TL. Türk gecesi misafirimiz için eğlenceli bir gece oldu, programda kötü giden bir şey olmadı. Akşamı farklı bir şekilde geçirmek isteyenler Turgut Özal Meydanı Numara 12’deki Coffeedocia’yı tercih edebilirler. Nargilesi güzel, fiyatları ortalama.

İkinci Gün: Bugün güne erken başlıyoruz, çünkü balona bineceğiz. Dervish Cave House, Air Kapadokya’dan bizim yerimize rezervasyon yapıyor. Sabah erken saatte servis bizi otelimizden alıyor ve toplama noktasına götürüyor. Toplama noktasında poğaça ve çay ikram ediliyor. Balon ücretini burada nakit olarak görevlilere veriyoruz, kişi başı 250 TL. Otelimiz bize daha ucuza da hizmet veren firmaların olduğunu ama tecrübesiz pilotlar çalıştırdıkları için kaza oranlarının yüksek olduğu bilgisini verdiğinden bu şirketi tercih ediyoruz. Air Kapadokya pilotları ve ekipmanlarıyla güvenilir bir firma, biz her şeyden çok memnun kaldık. Gönül rahatlığıyla turlarına katılabilirsiniz. Balonla uçma tecrübesine gelirsek, yüksek fiyatlarına rağmen bütçeniz el verdiğinde hayatınızda bir kez mutlaka denemelisiniz. Pilotunuz iyi olduğu müddetçe güvenilir ellerdesiniz. Hava koşulları el vermediğinde zaten uçuş yapılamıyor. Biz uçuşta hiçbir sıkıntı yaşamadık. Balonun içerisindeyken, kalkışta, havada ve inişte gözlerinizle gördüklerinizin gerçek olduğuna inanamayacak ve bu anları unutamayacaksınız. Balon uçuşu yaklaşık 1 saat sürüyor. Gün doğumundan önce uçuşun gerçekleştirileceği alanda oluyorsunuz ki havalandığınızda güneşi yakalayabilesiniz. Alana vardığınız ilk anda tüm balonlar karanlıkta parlıyor çünkü hepsi o anda şişiriliyor, enfes bir görüntü. İndiğinizde ise pilot herkese uçuş sertifikalarını takdim ediyor. Göreme’den kalkan balonumuzun Avanos’ta iniş yaptığını da belirtmek isterim. Rüzgarın yönüne göre iniş yapıyor balon. Sizi geri otelinize götürecek olan servis de pilotun talimatlarına göre iniş yapılan yere geliyor.

Kapadokya

Kısa bir uyku molasından günün ikinci durağı sonra Uçhisar, Göreme’ye 4-5 km uzaklıkta. Göreme’den Uçhisar’a giderken yol üzerindeki Özler Art Center, taşlar ve mücevherlerle ilgileniyorsanız, uğrayabileceğiniz bir yer. Uçhisar’a vardığınızda ise gözünüzden kaçıramayağınız Uçhisar Kalesi mutlaka ziyaret etmeniz gereken bir nokta. Burada müze kart geçerli değil. Kale’nin en üst noktasına çıkarak manzarayı seyredebilirsiniz. Öğle yemeği için durağımız kaleye oldukça yakın mesafede, Uçhisar Belediye Meydanı’ndaki Le Mouton Rouge. Burada sac tava, köfte ve mantı deniyoruz, hepsi de gayet lezzetli. Hava güzelse bahçede oturabilirsiniz, oldukça hoş. Fiyatlar ortalama.

Uçhisar Kalesi

Gezimize, Uçhisar’a 1 km mesafedeki Güvercinlik Vadisi seyir terası ile devam ediyoruz. Uçhisar’a gelmişken oldukça yakın mesafedeki bu vadiyi görmenizi tavsiye ederim. Vadi içerisine doğru yürüyüş yapmak isterseniz yürüyüş yolları mevcut.

Sonraki durağımız Güvercinlik Vadisi’ne yaklaşık 30 km uzaklıkta bulunan Derinkuyu Yeraltı Şehri. Eğer vaktiniz varsa yol üzerindeki Kaymaklı Yeraltı Şehri’ne de uğrayabilirsiniz. Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne girişte müze kart geçerli. Burayı gezmek yaklaşık 1 saati bulabiliyor. İçeride dar ve basık geçişler mevcut, fakat biz herhangi bir sıkıntı yaşamadık. Aydınlatılmış girişlerin hepsinden girmeye çalışın her geçit farklı bir yere açılıyor, bazen küçük odalara, bazen geniş hollere, yemek odalarına, ahır olarak kullanılan odalara. Biz açık olan tüm geçitlerden geçmeye çalıştık ve yeraltı şehrini gezmekten çok zevk aldık. Kapadokya’ya geldiğinizde kesinlikle yapmanız gereken şeylerden biri yeraltı şehirlerini ziyaret etmek. Derinkuyu Yeraltı Şehri çıkışında kahve molası vermek isterseniz meydandaki çay bahçelerini deneyebilirsiniz.

Gezimizin son durağı Derinkuyu Yeraltı Şehri’ne yaklaşık 50 km mesafedeki Ihlara Vadisi. Vadinin tamamını yürüyecek kadar vaktimiz olmadığı için ana girişine değil, Ihlara Vadisi Yolu üzerinden ilerleyerek Belisırma Köyü Yolu girişine gidiyoruz. Böylelikle arabamızı hemen vadi girişine park edip, istediğimiz kadar yürüyüp geri gelebiliriz. Biz 1 saat kadar yürüyoruz, yol üzerinde merdivenlerle çıkılarak gidilebilen bir kiliseyi ziyaret ediyoruz. Ardından nehrin kenarından yürüyüşümüze devam ediyoruz. Bir müddet sonra oklarla gösterilen cafeye ulaşıyoruz. Nehrin üzerinde oturma yerleri olan bu cafe, vadideki son durağımız. Suyun üzerinde gözleme yemek yürüyüşün ardından çok iyi geliyor, gözleme lezzetli, manzara enfes. Sonrasında vadide geriye doğru yürüyüp başladığımız yere dönüyoruz. 

Ihlara Vadisi

Amalfi Kıyıları


Uçuş: Gidiş – Dönüş, Roma – İstanbul

1. Gün: Roma – Napoli  Seyahatimizin ilk yolculuğu Trenitalia trenleri ile Roma’dan Napoli’ye. Trenitalia seyahatleriniz için biletlerinizi yolculuğunuzdan bir süre önce http://www.trenitalia.com/tcom-en üzerinden mutlaka satın almalısınız. Ne kadar erken alırsanız biletiniz o kadar ucuz olur, biz bir ay öncesinden satın aldık. Yolculuğun süresi bileti satın alınan trene göre 1 ile 3 saat arasında değişkenlik gösterebiliyor, seçenekler yukarıdaki linkten kontrol edilebilir. Napoli’ye vardığımızda ilk işimiz tren garında valizlerimizi bırakacak bir yer bulmak. Garın içerisindeki “Left Luggage” oklarını takip ederek çantalarımızı bırakacağımız yere ulaşıyoruz. Ücret karşılığı birkaç saatliğine sırt çantalarımızı teslim ediyoruz. Napoli’de gezmek için çok fazla vaktimiz olmadığından küçük bir şehir merkezi turu yapıyoruz. Turumuza tren garı yakınlarından, Via Nolana’dan başlıyoruz. Via Egiziaca a Forcella ve Via Vicaria Vecchia üzerinde yürürken yerel pazarların içinden geçiyoruz. Şehrin Via Duomo üzerindeki katedralini ziyaret ediyoruz. Via dei Tribunali ve Via San Biagio dei Librai üzerinde ilerlerken türlü çeşit hediyelikçiye rastlıyor, Napoli işi muhteşem bibloları hayranlıkla izliyoruz. Centro Storico’nun ara sokaklarında kaybolmak ve tarihin izini sürmek serbest. Pizzasıyla ünlü şehirde, yemek için uğranması gereken durak Via dei Tribunali 32 numarada bulunan ünlü pizzacı Pizzeria Gino Sorbillo. Fakat mesai saatlerine dikkat etmek lazım, gün ortasında kapalı olduğu saatler var.
Napoli – Pompei  Napoli’den Pompei’ye gitmek için Napoli tren garı içerisinde Circumvesuviana oklarını takip ederek banliyö trenine ulaşmak gerekiyor. Pompei’ye trenler sık, biletlerin önceden alınmasına gerek yok. Yolculuk 30-40 dakika sürüyor. Numaralı koltuk yok. Aldığınız biletle istediğiniz saatte seyahat edebilirsiniz. Trende çantalara, cüzdanlara dikkat etmek gerekiyor. Pompei’ye geldiğinizde çantaları koymak için durakta tuvaletin yanında bir yer var. Biz çantalarımızı buraya bıraktık, fiyat cüzi. Daha sonra Pompei antik kentine girişte çantaların bırakılabileceği bir yer gördük ama çantalarımızı zaten bıraktığımız için ücretli olup olmadığını sormadık, siz dilerseniz şansınızı deneyebilirsiniz. Pompei Antik Kenti için biletler gişeden alınıyor, giriş 13 Euro. Girişte sıra olması muhtemel, bilet almak için bir süre beklemek gerekiyor. Burayı gezmek için en az 3 saat ayırmak gerek, 5 saat ideal. Antik kent girişinde verilen haritalara göre gezeceğiniz yerleri belirleyebilir, kapalı olan bölgeleri öğrenebilirsiniz. İçeride yemek, tatlı ve kahve alabileceğiniz bir restoran var. Antik kentte güneşten korunmak için şapka faydalı oluyor, yanınızda getirmeyi tercih edebilirsiniz. Ayrıca içeride yollar düz değil, ayakkabıları ona göre seçmekte fayda var. Pompei – Sorrento Pompei’den Sorrento’ya, Napoli’den Pompei’ye gelinen Circumvesuviana treni ile gidiliyor. Aynı trenin yolunun devamı Sorrento zaten. Yolculuk yaklaşık yarım saat sürüyor. Sorrento’daki otelimiz Via Capo numara 31’de bulunan Hotel Desiree. Fiyatı 3 kişi için gecelik 119 Euro. Otel temiz, kahvaltısı organik ve çok çeşitli. Fakat merkeze biraz uzak. Yürüyerek 20 dakikada gidebilir veya yakalayabilirseniz şehir içi otobüslerle ulaşım sağlayabilirsiniz. Otelin konumunun bir avantajı buradan asansörle direkt inilen bir plaja çok yakın olması, giriş otel misafirlerine ücretsiz. Yalnızca, şemsiye için bir miktar ödemeniz gerekiyor. Otelden plaj için giriş kuponlarınızı almayı unutmayın.


Pompei

2. Gün: Sorrento – Capri Capri adasına Sorrento’dan sık kalkan vapurlarla gidilebiliyor. Vapurların kalktığı Marina Piccola’ya merkezden asansörle inebilirsiniz. Asansör için gişeden bilet almak gerekiyor. Vapur biletlerini önceden almaya gerek yok. Gişeden alıp hemen vapura geçebilirsiniz. Biletleri alabileceğiniz birkaç tane şirket var, farklı fiyat ve saat seçenekleri sunuyorlar. Yolculuk yaklaşık yarım saat sürüyor. Biz adaya gidişte Gescab şirketi vapurunu kullandık, ücreti tek yön 18,30 Euro. Koltuk numarası yok. Adadan en son dönüş Caremar vapur şirketi ile saat 18.45’te, tek yön ücreti 13,30 Euro. Ada’daki ilk durağımız ünlü mavi mağara, Grotta Azzurra. Buraya gitmek için vapurdan indiğiniz yerin, Marina Grande’nin, yakınındaki otobüs durağına gidin. Otobüs durağında Ana Capri yazan sıraya girin, bir müddet sıra beklemeniz muhtemel, biz yaklaşık 1 saat bekledik. Ücreti minibüste ödüyorsunuz. Ana Capri’de minibüsten indikten sonra oradaki otobüs durağından Grotta Azzurra sırasına girin, biletlerinizi duraktaki gişeden satın alabilirsiniz, ücret 13 Euro. Grotta Azzurra’ya vardığınızda mağaraya girmek için yine bir süre sıra beklemeniz gerekecek. Mağara bir hayli küçük olduğu için aynı anda çok sayıda kayık içeride bulunamıyor. Kayıklar sırada bekliyor ve mağaraya girdiğinde içeride birkaç dakika kalıyor. Dolayısıyla buraya ulaşmak oldukça zahmetli, bol sıralı ve yalnızca birkaç dakika için. Ana Capri’ye dönmek için aynı dolmuşlar kullanılıyor. Ana Capri’ye döndüğümüzde öğle yemeği için Viale Tommaso de Tommaso numara 24’te bulunan Le Arcate restoranını tercih ediyoruz. Gayet güzel bir yer, pizza ve makarnaları başarılı. Ana Capri’de sokaklar, dükkanlar gezmek için keyifli.  Ayrıca Seggiovia del Monte Solaro tek kişilik teleferikleri ile adaya yukarıdan bakma imkanı bulabilirsiniz. Ana Capri’den Capri’ye gitmek isterseniz meydandan dolmuşlar kalkıyor. Ücret dolmuşta ödenebiliyor. Capri adanın en popüler yeri, lüks dükkanlar ve restoranlar var. Ünlü meydanı Piazza Umberto. Sokaklarında dolaşmak keyifli. Capri’den vapur iskelesi Marina Grande’ye gitmek isterseniz füniküleri kullanabilir ya da yürüyerek iskeleye ulaşabilirsiniz. Biz füniküleri seçtik, biletleri gişeden alınabiliyor. Yalnız fünikülere binmek için önemli miktarda sıra bekleyebilirsiniz, hazırlıklı olun. Adada denize girmek isterseniz vapur iskelesinin yanında bir sahil bulunmakta ama çok kalabalık ve su pek temiz değil. Ayrıca sahilde duş imkanı yok, fakat sahilin hemen arka yolunda ücret karşılığı tuvalet ve duş hizmeti veren bir yer var, burayı kullanabilirsiniz.


Grotta Azzurra

3. Gün: Sorrento sokakları gezmek için oldukça keyifli. Çok sayıda limon ürünleri dükkanı ve hediyelikçi bulabilirsiniz. Ayrıca ahşap işleri burada ünlü, satın alabileceğiniz oldukça güzel eserler bulabilirsiniz. Gündüz ve akşam Sorrento’da sokaklar hep hareketli. Şehir gezintisi için Corso Italia üzerinden ana meydan Piazza Tasso’ya kadar yürüyün, ara sokakları da ihmal etmeyin. Vaktiniz varsa Via Correale numara 50’de bulunan Museo Correale’yi ziyaret edebilirsiniz, giriş 7 Euro. Sorrento – Positano Positano’ya giden Sita adlı otobüsler Sorrento Circumvesuviana tren istasyonunun karşısındaki duraktan kalkıyor, biletlerinizi istasyondaki büfeden alabilirsiniz. Otobüste oturabilmeniz için önceden gidip sıra beklemeniz gerekiyor. Çünkü aynı otobüs Positano’dan sonra Amalfi’ye gidiyor, bu sebeple yolcusu çok. Otobüse biniyor ve Positano’ya doğru yola koyuluyoruz. Yolculuk yaklaşık 40-50 dakika sürüyor. Positano civarında kalacağımız yerin adı Nocelle. Nocelle’ye gidebilmek için Sorrento’dan kalkan Sita otobüsünden Chiesa Nuova (Bar Internazionale) adlı durakta indikten sonra buradan yolun karşısına geçip Monterpertuso/Nocelle adlı yerel otobüslere binmek gerekiyor. Biletler büfeden (burada Bar Internazionale’den) alınırsa biraz daha ucuz ama otobüste de satın alınabiliyor. Kaldığımız yer Via Cercole numara 12’de bulunan Nino’s B&B. Nino bizi otobüs durağında karşılıyor, B&B’ye kadar bize eşlik ediyor. Nino harika bir ev sahibi, burada her şey düşünülmüş. Odalar tertemiz, manzara mükemmel. Odaların yan tarafında bir de mutfak var, burada dilediğiniz gibi yemek yapabilirsiniz. Ayrıca çamaşırlarınız için mutfakta bulunan çamaşır makinesini kullanabilirsiniz. Kahvaltı için Nino bize çeşit çeşit tatlılar sunuyor. Kahvaltıyı elleriyle hazırlıyor, hatta meyve salatası bile yapıyor.


Sorrento

4. Gün:  Nocelle’den Positano merkezine ulaşım her 30-40 dakikada bir kalkan otobüslerle sağlanıyor. Otobüs Nocelle’den her saatin 45’inde, merkezden her saatin 20’sinde kalkıyor. Positano’nun merkezinde indiğiniz durağın hemen karşısında hem otobüs biletlerinizi satın alabileceğiniz hem de posta kartlarınız için pul alıp posta kutusunu kullanabileceğiniz bir büfe var, bu büfelere Tabacci deniyor, Tobacco Shop. Positano’nun merkezi küçük ama oldukça sevimli. Dükkanlar, hediyelikçiler, restoranlar ve sanat galerilerinden oluşuyor. Güzel seramik dükkanları var, gezilip görülmeli. Yemek için merkezde, Via Rampa Teglia numara 4’te Buca di Bacco adlı bir restoranı tercih ediyoruz. Manzarası güzel, denizi görüyor, ayrıca wifi var. Restoranın makarnaları güzel fakat yemekler biraz fazla tuzlu geldi. Yemek için bir diğer seçenek Via Regina Giovanna üzerindeki Capricci. Pizzaları gayet güzel. Fakat bilginiz olsun, restoranda oturup yemek yerine paket servis tercih ederseniz fiyatlar daha uygun. Restoranda wifi var. Kahve için denizin kenarında, Via Regina Giovanna numara 2’de uygun fiyatlı La Brezza adlı cafeyi deneyebilirsiniz.


Positano

5. Gün: Nocelle’deki Path of the Gods, trekking sevenler için harika bir durak. Trekking yol haritası Nino’dan temin edilebilir. Ayrıca Nocelle’yi gezmek isterseniz Nino’nun burası için de bir bilgilendirme notu var. Bu küçük yerin bir kilisesi, bir marketi, bir de uygun fiyatlı restoranı bulunmakta. Positano’ya geri dönecek olursak, burada denize girmek için merkezdeki plaj tercih edilebilir. Fakat yürüyerek 10-15 dakika mesafedeki Fornillo Plajı hem daha ucuz hem daha temiz, sadece bir miktar basamak tırmanmanız gerekiyor buraya ulaşmak için. Merkezden okları takip ederek bu plaja ulaşabilirsiniz. Tesislerde genelde bir kişilik ücret 8 Euro. Ücretin içinde tuvalet, duş, soyunma kabini, şezlong, şemsiye ve çoğunda Positano’ya dönüş için ücretsiz bot servisi var. Positano – Amalfi Positano’dan sonraki durağımız Amalfi. Amalfi’ye gitmek için Chiesa Nuova (Bar Internazionale) durağından Sita otobüslerine binmemiz gerekiyor. Bunun için öncelikle Positano merkezinden Chiesa Nuova’ya ulaşmalıyız. Merkezdeki otobüs durağından Interior Positano yerel otobüslerine biniyor, Chiesa Nuova’ya geliyoruz ve Amalfi otobüsünü beklemeye koyuluyoruz. Amalfi için biletler Bar Internazionale’den veya Tabacci’den alınabiliyor. Positano’dan yaklaşık 50 dakikalık bir yolculuk sonrasında Amalfi’ye varıyoruz ama burası yolculuğumuzun son noktası değil. Çünkü otelimiz Amalfi’ye 7 km mesafedeki Scala’da. Scala’ya ulaşımı yerel otobüslerle sağlıyoruz. Amalfi’de otobüsten indiğimiz yerin yakınında bir durak daha var, buradan Ravello ve Scala’ya otobüsler kalkıyor. Biletleri bu otobüs durağının hemen karşısındaki Tabacci’den alabilirsiniz. Amalfi’den Scala’ya yolculuğumuz yarım saat sürüyor. Yalnız bizim kaldığımız yer, Guest House Malu, güzel bir manzaraya sahip ve çok temiz olmasına rağmen, Amalfi’yi bırakın Scala merkezine dahi uzak bir mesafede konumlanmış durumda. Scala’nın merkezinden bir dolmuş Malu’nun olduğu yere çıkıyor fakat ne zaman geleceği hiç belli değil, bizim 1 saat beklediğimiz bile oldu. O yüzden burada otostop seçeneğini kullanarak kaldığımız yere gidip gelebildik, konum oldukça dezavantajlı.


Path of the Gods

6. 
Gün: Scala – Ravello Ravello küçücük bir yer olmasına rağmen Amalfi Kıyıları’nın belki de en güzel durağı. Scala, Ravello’ya oldukça yakın, otobüsle 5 dakikada gidilebiliyor. Scala merkezinden kalkan otobüslere durağın karşı sol çaprazında bulunan Tabacci’den bilet alınabilir. Ravello’ya indiğimizde ilk durağımız Piazza Duomo’daki Villa Rufolo, girişi 5 Euro. Villa Rufolo Ravello’nun tam merkezinde, otobüsten inip biraz ilerlediğinizde göreceksiniz. Ünlü Ravello manzarası bu villanın bahçesinden görülebiliyor. Villanın bahçesi rengarenk çiçeklerle donatılmış, dolaşmaktan büyük zevk alacaksınız. Villada Haziran – Eylül ayları arasında klasik müzik festivali düzenleniyor. Festival kapsamında her gün olmasa da birkaç gün arayla aktiviteler mevcut. Ravello’daki ikinci durağımız Via Santa Chiara 26 numarada bulunan Villa Cimbrone, giriş 7 Euro. Villa Cimbrone’ye merkezden biraz yürümeniz gerekecek, şehirdeki okları takip ederek buraya ulaşabilirsiniz. Uzak diye gitmekten sakın vazgeçmeyin. Bu villanın Infinity Terrace’ını gördüğünüzde bütün yorgunluğunuzu unutacaksınız, tüm gezinin en güzel manzaralarından biri. Daha önce de belirttiğim gibi Ravello çok büyük bir yer değil, bahsedilenler dışında göreceğiniz yerler merkezde ara sokaklarda. Burada seramik dükkanlarını ve deniz kabuklarından takılar yapan dükkanları keşfedin. Ravello’da yemeğin güzel bir adresi, Via dei Rufolo 3 numarada bulunan Restoran Vittoria. Biz öğle saatlerinde gittik, pizzasından memnun kaldık. Ayrıca Via Trinita 13 numarada bulunan Babel adlı cafe de uygun yemek seçenekleri sunuyor. Ravello – Amalfi Ravello’ya geldiğimiz otobüs durağında bu kez Amalfi’ye gitmek için sıraya giriyoruz. Biletler Ravello merkezindeki Tabaccilerden alınabiliyor. Yolculuk 25 dakika sürüyor. Amalfi’de görülecek yerler şehrin Piazza del Duoumo’daki görkemli katedrali, katedral meydanından başlayan çeşitli dükkanlarla restoranların üzerinde olduğu Via Lorenzo d’Amalfi sokağı ve ilgilenenler için Via delle Cartiere 23 numaradaki kağıt müzesi (giriş 4 Euro). Market alışverişi yapmak, belki evinize İtalyan makarnası götürmek için Via Lorenzo d’Amalfi 32 numarada Anastasio Nicola Sas adlı markete uğrayabilirsiniz. Burada çeşitli gıda malzemeleri bulabilirsiniz. Amalfi’de denize girmek isterseniz Marina Grande yakınlarında bulunan özel sahilleri kullanabilirsiniz, fakat oldukça kalabalık olduğunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Şehir merkezinden biraz uzaklaşırsanız Atrani sahilini de kullanabilirsiniz, buraya Piazza Municipio’dan giden bir yaya yolu var. Bu yolla ilgili Corso delle Repubbliche Marinare 33 numarada bulunan turist ofisinden bilgi alabilirsiniz, Atrani plajı merkezdekine göre daha iyi bir alternatif. Fakat sahiller hep kalabalık, şezlonglar arka arkaya neredeyse on sıra boyunca uzanabiliyor. Denize girmek için bir başka alternatif de Molo Pennello iskelesinden kalkan feribotlarla 5-10 dakika mesafedeki sahillere gitmek, dilerseniz bu seçeneği de değerlendirebilirsiniz.

Ravello


7. Gün: Amalfi – Salerno Kıyının Amalfi’den sonrasında Sita Sud adlı otobüsler çalışmakta. Salerno için biletler, yine Amalfi merkezinde otobüs duraklarının karşısındaki Tabacci’den alınabilir. Amalfi’den 1 saat 15 dakikalık bir yolculuk sonunda Salerno’ya ulaşıyoruz. Salerno’da çantalarımızı tren istasyonunda bulunan Travel Agency’ye ücret karşılığı bırakıyoruz. Salerno’da gezilecek yerler arasında şehrin Piazza Alfano’da bulunan katedrali Duomo, araç trafiğine boydan boya kapatılmış Corso Vittorio Emanuele II, bir botanik bahçesi ve bir de kale, Castello di Arechi, bulunmakta. Biz bunlardan katedrali ve Corso Vittorio Emanuele II’yi ziyaret edebildik. Bu cadde üzerinde cafeler, çeşitli dükkanlar ve restoranlar var. Siesta saatleri dışında hareketli bir cadde, vakit geçirmek için güzel. Botanik bahçesini ziyaret için çalışma saatlerine dikkat etmek gerekiyor, biz mesai saatleri dışında gittiğimiz için kapısına kadar gidip dönmek zorunda kaldık. Kale ise şehrin dışında kalıyor, merkezden kalkan otobüslerle buraya ulaşım sağlanabiliyor. Sahil şeridi yürümek için güzel, fakat deniz yüzmek için pis. Halk plajı ve özel plaj var ama deniz dolayısıyla tercih edilmeyebilir. Yemek için Corso Garibaldi 201’de bulunan Pizza Margherita uygun fiyatlı ve güzel bir seçenek. Salerno – Roma Salerno’dan Roma’ya Trenitalia’nın trenleriyle dönüş yapıyoruz. 2 saatlik yolculuk sonrasında Roma’ya ulaşıyoruz.


Amalfi